Ege ve Pamukkale Üniversitelerinin Sosyoloji bölümlerinde ders kitabı olarak okutulacak olan bu çalışma "Sınıf" kavramını Sosyoloji literatüründe anımsatma görevini ifa ediyor.
"Üst-anlatı alerjisi"nden musdaripsen...
Büyük hikâyelere inanmıyorsan...
Etrafında olup biteni anlamadan yaşamanın imkânı üzerine felsefî mülahazalar geliştirmekte ustaysan...
Sosyoloji zanaatine çırak olmak yerine, "canımızı niye sıkalım ki, ne kaybederiz?" demekten büyük bir haz alıyorsan...
Sosyal bilim sahasını paten pisti, kendi yaptığını da artistik patinaj olarak görüyorsan...
Eski kavramların yerine yenilerini tercih ediyorsan;
Mesela sınıf yerine "tikel toplumsal kimlikler"i daha şık;yabancılaşma yerine "ötekileşme diyalektiği"ni daha derinlikli; kapitalizm yerine "enformasyon çağı"nı daha yenilikçi;emperyalizm yerine "küreselleşme"yi daha estetik;sömürü kavramı yerine "denetim" kavramını daha cici buluyorsan...bu çalışmayı okuma..
Ege ve Pamukkale Üniversitelerinin Sosyoloji bölümlerinde ders kitabı olarak okutulacak olan bu çalışma "Sınıf" kavramını Sosyoloji literatüründe anımsatma görevini ifa ediyor.
"Üst-anlatı alerjisi"nden musdaripsen...
Büyük hikâyelere inanmıyorsan...
Etrafında olup biteni anlamadan yaşamanın imkânı üzerine felsefî mülahazalar geliştirmekte ustaysan...
Sosyoloji zanaatine çırak olmak yerine, "canımızı niye sıkalım ki, ne kaybederiz?" demekten büyük bir haz alıyorsan...
Sosyal bilim sahasını paten pisti, kendi yaptığını da artistik patinaj olarak görüyorsan...
Eski kavramların yerine yenilerini tercih ediyorsan;
Mesela sınıf yerine "tikel toplumsal kimlikler"i daha şık;yabancılaşma yerine "ötekileşme diyalektiği"ni daha derinlikli; kapitalizm yerine "enformasyon çağı"nı daha yenilikçi;emperyalizm yerine "küreselleşme"yi daha estetik;sömürü kavramı yerine "denetim" kavramını daha cici buluyorsan...bu çalışmayı okuma..