Bir kar tanesi, bir yudum su, ağustosböceği, gece, ellerimiz, bulutlar, güz ya da toprak... Elinizdeki kitap, işte böylesi 'alışılmış' şeyleri konu olarak alıyor ve her birinden gerçeğe uzanan birer 'pencere' aralıyor. Dahası, hepimize, böylesi 'pencere'ler ile Rabbimizin sanatını görme çağrısında bulunuyor. 'Yeter ki, insan alışkanlıklarının tanıdık sahilini terketmeyi göze alabilsin. O zaman ne yeni dünyalar keşfetmeye başlar kendi iç dünyasına' demeyi unutmadan...
'Alışılmış' konular üzerine, 'alışılmışın dışında' bir kitap...
Bir kar tanesi, bir yudum su, ağustosböceği, gece, ellerimiz, bulutlar, güz ya da toprak... Elinizdeki kitap, işte böylesi 'alışılmış' şeyleri konu olarak alıyor ve her birinden gerçeğe uzanan birer 'pencere' aralıyor. Dahası, hepimize, böylesi 'pencere'ler ile Rabbimizin sanatını görme çağrısında bulunuyor. 'Yeter ki, insan alışkanlıklarının tanıdık sahilini terketmeyi göze alabilsin. O zaman ne yeni dünyalar keşfetmeye başlar kendi iç dünyasına' demeyi unutmadan...
'Alışılmış' konular üzerine, 'alışılmışın dışında' bir kitap...