İfşalar - Konuşmalar - Yazılar
16 yıldır Fransa'da cezaevindeyim. Peki, 16 yıl önce ne olmuştu? Sudan'da Usame bin Ladin, Ebu Nidal ve İmad Mugniye'yle beraber, 60 kadar Sudan gizli servis görevlisinin gözetim ve koruması altında hayatımızı sürdürüyorduk. Ve bir gün, gözlerimi Fransa'da, CIA ve Fransız gizli servis yetkilileri karşısında açtım. Beni satmışlardı. Kimdi peki sorumluları? Sudan'daki rejimin başı Ömer El-Beşir ve kliği tarafından CIA'ya satıldım. Parayı, CIA'ya teslim edilmem karşılığında, petrodolarlarıyla Suudîler ödedi.
Ellerinde esir olmamıza rağmen, cezaevinde olmamıza rağmen, nasıl da korkuyorlar hâlâ bizden. Bizden korkuları, başımızı eğmemiş olmamızdandır. Yoksa, maddî neticeleri bakımından biz ne yaptık ki? Örnek olarak ortaya koyduklarımızdır onların korkusunu böyle azdıran. Savaşı hâlâ sürdürüyor olmamızdır onları en çok ürküten. Eğer doğru yolda olmasaydık, bizden ne korkar ne de umursarlardı. Onlar için hakiki tehlike, bizim eylem kapasitemiz falan değil, bizlerin başkalarına örnek olmamız, neyin nasıl yapılacağını bilfiil göstermemiz ve öncülük etmemizdir. Bizi zaten sevmezler, şahıs olarak beni de sırf bu yüzden ve özellikle sevmezler.
Eğer gerçek bir Müslümansanız, sizin lehinize işleyecek hiçbir milletlerarası kanun yoktur. Zira, siz bir devrimcisiniz, emperyalist baskıyı ve bunun resmî kurumlarını reddediyorsunuz, dâvânız için ölmeye hazırsınız, yâni siz prensipleri olan bir insansınız. Şayet bu nevi prensipleriniz yoksa veya aşınmışsa, şayet satın almak üzere sizin için biçtikleri fiyata razıysanız, artık size tüm kapıların sonuna kadar açılacağı ortadadır.
Ben alelâde bir siyasî mahkûm olarak görülmüyorum ve günün birinde öldürüleceğimi de biliyorum. Birçok kişi benim yok edilmemi istiyor ve o günü hasretle bekliyor, ama ben ‘yaşayan bir şehit' olarak hâlâ hayattayım, mücadeleye devam ediyorum -ki bundan gurur duyuyorum ve örnek olmaya, diğerlerini direnişe yüreklendirmeye bundan sonra da devam edeceğim.
İfşalar - Konuşmalar - Yazılar
16 yıldır Fransa'da cezaevindeyim. Peki, 16 yıl önce ne olmuştu? Sudan'da Usame bin Ladin, Ebu Nidal ve İmad Mugniye'yle beraber, 60 kadar Sudan gizli servis görevlisinin gözetim ve koruması altında hayatımızı sürdürüyorduk. Ve bir gün, gözlerimi Fransa'da, CIA ve Fransız gizli servis yetkilileri karşısında açtım. Beni satmışlardı. Kimdi peki sorumluları? Sudan'daki rejimin başı Ömer El-Beşir ve kliği tarafından CIA'ya satıldım. Parayı, CIA'ya teslim edilmem karşılığında, petrodolarlarıyla Suudîler ödedi.
Ellerinde esir olmamıza rağmen, cezaevinde olmamıza rağmen, nasıl da korkuyorlar hâlâ bizden. Bizden korkuları, başımızı eğmemiş olmamızdandır. Yoksa, maddî neticeleri bakımından biz ne yaptık ki? Örnek olarak ortaya koyduklarımızdır onların korkusunu böyle azdıran. Savaşı hâlâ sürdürüyor olmamızdır onları en çok ürküten. Eğer doğru yolda olmasaydık, bizden ne korkar ne de umursarlardı. Onlar için hakiki tehlike, bizim eylem kapasitemiz falan değil, bizlerin başkalarına örnek olmamız, neyin nasıl yapılacağını bilfiil göstermemiz ve öncülük etmemizdir. Bizi zaten sevmezler, şahıs olarak beni de sırf bu yüzden ve özellikle sevmezler.
Eğer gerçek bir Müslümansanız, sizin lehinize işleyecek hiçbir milletlerarası kanun yoktur. Zira, siz bir devrimcisiniz, emperyalist baskıyı ve bunun resmî kurumlarını reddediyorsunuz, dâvânız için ölmeye hazırsınız, yâni siz prensipleri olan bir insansınız. Şayet bu nevi prensipleriniz yoksa veya aşınmışsa, şayet satın almak üzere sizin için biçtikleri fiyata razıysanız, artık size tüm kapıların sonuna kadar açılacağı ortadadır.
Ben alelâde bir siyasî mahkûm olarak görülmüyorum ve günün birinde öldürüleceğimi de biliyorum. Birçok kişi benim yok edilmemi istiyor ve o günü hasretle bekliyor, ama ben ‘yaşayan bir şehit' olarak hâlâ hayattayım, mücadeleye devam ediyorum -ki bundan gurur duyuyorum ve örnek olmaya, diğerlerini direnişe yüreklendirmeye bundan sonra da devam edeceğim.