‘'Muhammed Korkmaz, ikinci şiir kitabı Söz ve Kilit ile dilin doğal sınırlarına yaklaşan lirik bir söyleyişe yönelmiş. Biçim ve içerik açısından kendine özgü serbest bir tarz düşüncesi içerisinde söz dokusunu derinleştiren şiirler yazıyor. Modern poetikanın çağrışım yükünü ‘'Güneş Çalgısı'' ve benzeri özgün şiir başlıklarıyla olduğu kadar dizeleriyle de dengeli bir şekilde çuğaltıyor. Korkmaz, yeni şiirin bugün geldiği noktada teknik olarak metinlerarasılık yönteminin ve terminolojik anlamda da mitolojinin sunduğu olanaklar arasında çağdaş yorumlara açık zengin kaynaklarında bilincinde . Günümüzün belli başlı dergilerinde de şiirleri yayımlanan şair, eserinin estetik altyapısını sanatsal farkındalıkla kuruyor. Şiirin yapısal sorunlarıyla da ilgilenen Muhammed Korkmaz'ın sözün kilidini açtığı bu kitap kendi şiir dünyasının kapısını aralıyor. Volkan Hacıoğlu
‘Muhammed Korkmaz, bizim şiir geleneğimizin içnden konuşuyor. Lirik, saf,içinde çığlıkların barındığı sessizlikmiş izlenimi veren bir dinginlikte… En çok yalnızlıktan söz ediyor. Yalnızlığın, Rilke'nin dediği gibi yağmura benzediğini Korkmaz'ın şiirlerinden bir kez daha anlıyoruz. Kozmik bir döngü bu. Yerden göğe yükselen, tekrar arza inen ve herkesi, herşeyi kuşatan soylu bir şey…Kıldan ince köprülerden geçen, içinde Meryem'in kaybolduğu, bir ceylanın peşinden koşarken beslenen… Korkmaz'ın şiiri, hem geleneksel bir ses ve eda taşıyor hem de çağdaş söyleyişleri içinde barındırıyor. Sadık Yalnızuçanlar
Muhammed Korkmaz şiiri, kendine özgü imgeleri ve lirik söyleşiyle yeni bir soluk. Genç bir şairin dilinden ve şiirden fazlası ; çünkü daha eski bir rüzgardan ve toprağı özlemiş bir yağmurkokusundan geliyor. Hasreti, aşkı, ayrılığı, kederi savuruyor yüreğimizde. Bu ırmağın giderek kendine has bir uslüp içinde akmaya devam edeceğini biliyorum. ‘'Yalnızlığı yağdırıyorsun yağmurlarından…''dizesinde olduğu gibi; yağacak bu yağmurlar… Ferman Salmış
‘'Muhammed Korkmaz, ikinci şiir kitabı Söz ve Kilit ile dilin doğal sınırlarına yaklaşan lirik bir söyleyişe yönelmiş. Biçim ve içerik açısından kendine özgü serbest bir tarz düşüncesi içerisinde söz dokusunu derinleştiren şiirler yazıyor. Modern poetikanın çağrışım yükünü ‘'Güneş Çalgısı'' ve benzeri özgün şiir başlıklarıyla olduğu kadar dizeleriyle de dengeli bir şekilde çuğaltıyor. Korkmaz, yeni şiirin bugün geldiği noktada teknik olarak metinlerarasılık yönteminin ve terminolojik anlamda da mitolojinin sunduğu olanaklar arasında çağdaş yorumlara açık zengin kaynaklarında bilincinde . Günümüzün belli başlı dergilerinde de şiirleri yayımlanan şair, eserinin estetik altyapısını sanatsal farkındalıkla kuruyor. Şiirin yapısal sorunlarıyla da ilgilenen Muhammed Korkmaz'ın sözün kilidini açtığı bu kitap kendi şiir dünyasının kapısını aralıyor. Volkan Hacıoğlu
‘Muhammed Korkmaz, bizim şiir geleneğimizin içnden konuşuyor. Lirik, saf,içinde çığlıkların barındığı sessizlikmiş izlenimi veren bir dinginlikte… En çok yalnızlıktan söz ediyor. Yalnızlığın, Rilke'nin dediği gibi yağmura benzediğini Korkmaz'ın şiirlerinden bir kez daha anlıyoruz. Kozmik bir döngü bu. Yerden göğe yükselen, tekrar arza inen ve herkesi, herşeyi kuşatan soylu bir şey…Kıldan ince köprülerden geçen, içinde Meryem'in kaybolduğu, bir ceylanın peşinden koşarken beslenen… Korkmaz'ın şiiri, hem geleneksel bir ses ve eda taşıyor hem de çağdaş söyleyişleri içinde barındırıyor. Sadık Yalnızuçanlar
Muhammed Korkmaz şiiri, kendine özgü imgeleri ve lirik söyleşiyle yeni bir soluk. Genç bir şairin dilinden ve şiirden fazlası ; çünkü daha eski bir rüzgardan ve toprağı özlemiş bir yağmurkokusundan geliyor. Hasreti, aşkı, ayrılığı, kederi savuruyor yüreğimizde. Bu ırmağın giderek kendine has bir uslüp içinde akmaya devam edeceğini biliyorum. ‘'Yalnızlığı yağdırıyorsun yağmurlarından…''dizesinde olduğu gibi; yağacak bu yağmurlar… Ferman Salmış