Bu toprakların tefekkür biçemi bu coğrafyanın arifane düşünüşü ve katılaşmış yüreklerin merhamete davet edilişi tadında esip gürledi demek ki. Heyecanın, insanlığın, dürüstlüğün ve memleket sevdan azığın olsun Hüseyin Kardeşim.Kendini yok sayışınla varlığın devam etsin tefekküründe kalemin vicdanın emrinde.
Nihat Genç
Akıl bir sözdür. Kalp bir sözdür. Siz bir sözsünüz. Bir, bozguncu, olmak, kaçınılmaz, ne, kadar, yapmak, da, bunların hepsi sözdür. Sözün parçaları da sözdür. Bir şeyi eylemeniz, bir eylemde bulunmanız yetmez; bir şeyi eylediğinizin, bir eylemde bulunmanızın gerçek oluşu eylemekle ve eylemle değil, sözle kaimdir. Böyledir.
Hüseyin Kaya, aklıyla ve kalbiyle oynarken, aklını ve kalbini parçalara ayırırken, aklını ve kalbini yeniden birleştirirken bu eylemlerde gördüğü, sezdiği, bildiği, ona ışıyan, ona ayna olan nice bir şeyi, sizin de bildiğiniz sözcüklerle öyle özlü ve gizli hâle, öyle yaralı ve yararlı hâle getiriyor ki hayret etmemek elde değil.
Bu kitapta neler var:
Taşlara yazılası dediğimiz sözler var.
Aklın ve kalbin sınırlarını zorlayan yakıcı giz taşıyan kelime trenleri var.
Cins bir kafanın kendine özgü düş ve düşüncesi var.
Başka?
Ne yok ki…
Mehmet Aycı
Ayırıntılarda saklı uyuma, bütünün gidereceği çelişkilere, tefekkürün vicdanla arkadaşlığına, usançtan sevinçler devşirmeye kadar bir çok konuya ustalıkla müdahale ediyor. Kaba olanı aşkın olana havlediyor yazar ve aç bir çocuğun elindeki sıcak bir somuna dönüşüyor her şey. Sorumluluğu aşan bir teslimiyetle akıl, serin bir dere kenarında vicdanla buluşuyor sözün arkadaşlığında kolkola. Bilgi mutlu arıfane bir kendilikle yürüyor sahili selamete. Düşünülmüş olan yeniden tefekkür edilecek o halde.
Taşkın Takış
Bu toprakların tefekkür biçemi bu coğrafyanın arifane düşünüşü ve katılaşmış yüreklerin merhamete davet edilişi tadında esip gürledi demek ki. Heyecanın, insanlığın, dürüstlüğün ve memleket sevdan azığın olsun Hüseyin Kardeşim.Kendini yok sayışınla varlığın devam etsin tefekküründe kalemin vicdanın emrinde.
Nihat Genç
Akıl bir sözdür. Kalp bir sözdür. Siz bir sözsünüz. Bir, bozguncu, olmak, kaçınılmaz, ne, kadar, yapmak, da, bunların hepsi sözdür. Sözün parçaları da sözdür. Bir şeyi eylemeniz, bir eylemde bulunmanız yetmez; bir şeyi eylediğinizin, bir eylemde bulunmanızın gerçek oluşu eylemekle ve eylemle değil, sözle kaimdir. Böyledir.
Hüseyin Kaya, aklıyla ve kalbiyle oynarken, aklını ve kalbini parçalara ayırırken, aklını ve kalbini yeniden birleştirirken bu eylemlerde gördüğü, sezdiği, bildiği, ona ışıyan, ona ayna olan nice bir şeyi, sizin de bildiğiniz sözcüklerle öyle özlü ve gizli hâle, öyle yaralı ve yararlı hâle getiriyor ki hayret etmemek elde değil.
Bu kitapta neler var:
Taşlara yazılası dediğimiz sözler var.
Aklın ve kalbin sınırlarını zorlayan yakıcı giz taşıyan kelime trenleri var.
Cins bir kafanın kendine özgü düş ve düşüncesi var.
Başka?
Ne yok ki…
Mehmet Aycı
Ayırıntılarda saklı uyuma, bütünün gidereceği çelişkilere, tefekkürün vicdanla arkadaşlığına, usançtan sevinçler devşirmeye kadar bir çok konuya ustalıkla müdahale ediyor. Kaba olanı aşkın olana havlediyor yazar ve aç bir çocuğun elindeki sıcak bir somuna dönüşüyor her şey. Sorumluluğu aşan bir teslimiyetle akıl, serin bir dere kenarında vicdanla buluşuyor sözün arkadaşlığında kolkola. Bilgi mutlu arıfane bir kendilikle yürüyor sahili selamete. Düşünülmüş olan yeniden tefekkür edilecek o halde.
Taşkın Takış