Osmanlı kültüründe çevgen adeta futbol gibiydi ve “Guy u Çevgan” Osmanlılar döneminde yazılmış olan, ilahi aşkı onlatan tasavvufi eserlerin adıdır.
Osmanlı, sadece çevgen sporuna değil, diğer spor etkinliklerine, bu sporlarla ilgili unsurlara da tasavvufi düşünceleri anlatacak bir derinlik kazandırmış, onlarla bu derinliğe ulaşacak kadar topyekün meşgul olmuştur. Günümüz modern Türk toplumunun ekseriyetinin hayatında ise spor, seyirlik olmanın dışında neredeyse hiç yok, futbolunsa vaziyeti ortada.
Osmanlı halklarının çoğunluğu, çok çeşitli spor etkinliklerini sadece bedenen yapmakla kalmıyor, onları zihnen ve ruhen de yaşıyorlardı. Modern Türkiye halkları ise sadece zihni ve ruhu işletme konusunda değil, bedeni işletme konusunda da atalarından fersah fersah geridedir. Zira atalar, tasavvuf gibi çok hassas bir alana sadece zihin ve ruhlarıyla değil, bedenleriyle, bedenlerinin süsü olan her türlü vasıta, alet edevatla da girmişlerdi.
Osmanlı kültüründe çevgen adeta futbol gibiydi ve “Guy u Çevgan” Osmanlılar döneminde yazılmış olan, ilahi aşkı onlatan tasavvufi eserlerin adıdır.
Osmanlı, sadece çevgen sporuna değil, diğer spor etkinliklerine, bu sporlarla ilgili unsurlara da tasavvufi düşünceleri anlatacak bir derinlik kazandırmış, onlarla bu derinliğe ulaşacak kadar topyekün meşgul olmuştur. Günümüz modern Türk toplumunun ekseriyetinin hayatında ise spor, seyirlik olmanın dışında neredeyse hiç yok, futbolunsa vaziyeti ortada.
Osmanlı halklarının çoğunluğu, çok çeşitli spor etkinliklerini sadece bedenen yapmakla kalmıyor, onları zihnen ve ruhen de yaşıyorlardı. Modern Türkiye halkları ise sadece zihni ve ruhu işletme konusunda değil, bedeni işletme konusunda da atalarından fersah fersah geridedir. Zira atalar, tasavvuf gibi çok hassas bir alana sadece zihin ve ruhlarıyla değil, bedenleriyle, bedenlerinin süsü olan her türlü vasıta, alet edevatla da girmişlerdi.