Modern hayatın en güçlü referansı bilimdir. Beşeri ve sosyal bilimler ise kavramsal olarak insanlığın ihtiyacı olan ve ilgiduyduğu hemen her konuyu kapsayan alanlardır. Sosyal bilimlerin amacı; insanlığın var oluş süreci boyunca daha iyiye ulaşma yolundaki bilginin önemini ön plana çıkartmaktır. Beşeri bilimler, insanlığın temel olarak çevresel, sosyal ve kültürel anlamda gelişimin gözlemlendiği ve bütün sürecinin kayıt altına alındığı en önemli bir bilim alanıdır.
İnsanlık tarihi her yüzyılda yeni bir evre içerisinde değerlendirilmiş ve her geçen dönem bir önceki dönemin fevkinde olay ve buluşlara sahne olmuştur. Bu süreçler insanlığın daha iyiye, daha doğruya olan ulaşma hevesini gözler önüne sermiştir. Yapılan savaşlar, barışlar, anlaşmalar, oluşturulan kanunlar, göçler, sürgünler,salgın hastalıklar, ekonomik olaylar gibi vakalar insanlık tarihine konu olmuşlardır. Toplumların birbirleriyle olan her türlü iletişimi, bahsettiğimiz bu vakalar çerçevesinde gelişerek; tarih, felsefe, sanat, edebiyat, coğrafya v.b pozitif ilimlerle karşılıklı etkileşimde bulunmasına yol açmıştır. Bütün bunlar illiyet münasebetiyle gerçekleşmiştir.
Modern hayatın en güçlü referansı bilimdir. Beşeri ve sosyal bilimler ise kavramsal olarak insanlığın ihtiyacı olan ve ilgiduyduğu hemen her konuyu kapsayan alanlardır. Sosyal bilimlerin amacı; insanlığın var oluş süreci boyunca daha iyiye ulaşma yolundaki bilginin önemini ön plana çıkartmaktır. Beşeri bilimler, insanlığın temel olarak çevresel, sosyal ve kültürel anlamda gelişimin gözlemlendiği ve bütün sürecinin kayıt altına alındığı en önemli bir bilim alanıdır.
İnsanlık tarihi her yüzyılda yeni bir evre içerisinde değerlendirilmiş ve her geçen dönem bir önceki dönemin fevkinde olay ve buluşlara sahne olmuştur. Bu süreçler insanlığın daha iyiye, daha doğruya olan ulaşma hevesini gözler önüne sermiştir. Yapılan savaşlar, barışlar, anlaşmalar, oluşturulan kanunlar, göçler, sürgünler,salgın hastalıklar, ekonomik olaylar gibi vakalar insanlık tarihine konu olmuşlardır. Toplumların birbirleriyle olan her türlü iletişimi, bahsettiğimiz bu vakalar çerçevesinde gelişerek; tarih, felsefe, sanat, edebiyat, coğrafya v.b pozitif ilimlerle karşılıklı etkileşimde bulunmasına yol açmıştır. Bütün bunlar illiyet münasebetiyle gerçekleşmiştir.