Şu Bizim Bektaşîler, Bektaşîlerce "Nasipsiz Bektaşî" olarak nitelendirilen Dr. A. Yılmaz Soyyer'in yeni bir çalışmasıdır. Nasip ya da ikrar, Bektaşî olabilmenin ilk adımındaki törendir ve Bektaşîler bu "Nasipsiz Bektaşî" nitelendirmesiyle Dr. A. Yılmaz Soyyer'i ne kadar da benimsediklerini ortaya koymakta; bir nasip âyininden geçmemesine rağmen fahren kendilerinden saymaktadırlar. Kitabın tamamında ya 19. Yüzyıl mezar taşlarından ya da muhtelif el yazması eserlerden yola çıkılarak "Bektaşî yolu"na dâir mühim meseleler ele alınmaktadır.
Yazma eserlerden elde edilen veriler genç nesillerin rahatlıkla anlayabilmesi için mümkün mertebe sadeleştirilmiştir. Bu ilmî eser sizi 19. Yüzyıl Bektaşî tekkelerine ve mezarlıklarına götürecek inancın mermer taşa kazınışına şâhitlik ettirecektir. A. Yılmaz Soyyer, "Çerağlar Uyanırken" ve "Semah Aşka Doğrudur" adlı ve yine Bektaşîlik Bektaşîlik konulu iki romanından sonra, bu defa ilmî bir kitapla okuyucunun karşısına çıkmaktadır.
Şu Bizim Bektaşîler, Bektaşîlerce "Nasipsiz Bektaşî" olarak nitelendirilen Dr. A. Yılmaz Soyyer'in yeni bir çalışmasıdır. Nasip ya da ikrar, Bektaşî olabilmenin ilk adımındaki törendir ve Bektaşîler bu "Nasipsiz Bektaşî" nitelendirmesiyle Dr. A. Yılmaz Soyyer'i ne kadar da benimsediklerini ortaya koymakta; bir nasip âyininden geçmemesine rağmen fahren kendilerinden saymaktadırlar. Kitabın tamamında ya 19. Yüzyıl mezar taşlarından ya da muhtelif el yazması eserlerden yola çıkılarak "Bektaşî yolu"na dâir mühim meseleler ele alınmaktadır.
Yazma eserlerden elde edilen veriler genç nesillerin rahatlıkla anlayabilmesi için mümkün mertebe sadeleştirilmiştir. Bu ilmî eser sizi 19. Yüzyıl Bektaşî tekkelerine ve mezarlıklarına götürecek inancın mermer taşa kazınışına şâhitlik ettirecektir. A. Yılmaz Soyyer, "Çerağlar Uyanırken" ve "Semah Aşka Doğrudur" adlı ve yine Bektaşîlik Bektaşîlik konulu iki romanından sonra, bu defa ilmî bir kitapla okuyucunun karşısına çıkmaktadır.