Dostoyevski 19. yüzyıl'ın yetiştirdiği en büyük Rus yazarlarından birisidir. Sayısız romanları arasında yer alan “Suç ve Ceza” etik değerlerin kaybolmaya yüz tuttuğu, kapitalizmin vahşi bir şekilde uygulandığı ülkede, insanların ve toplumun ahlaki bir çöküntüye girmesini, ruhsal analizler yaparak anlatır.
Romanın ana temasını oluşturan genç bir adam saygın ve zengin sınıftan gelmektedir. Yazar bir cinayetin anatomisini anlatırken, arka planda başka insanlarında çıkarları için işlemiş oldukları cinayetlere rağmen toplum içinde nasıl paralarıyla itibarlı bir yaşam sürdürebildiklerine de değinmektedir.
Öldürmeyi, bir canlının yaşamına haklı veya haksız son verebilmeyi sorgulamaktadır. Kişinin ne kadar acımasız da olsa vicdani sorumluluklar taşıyabileceğini ve bundan asla kaçamayacağını, insan olmanın bedeliyle bağdaştırmaktadır.
Cinayet işleyenlerden biri yakalanmamış olduğu halde sadece kendisine inanmış birinin hayatına kastetmenin verdiği vicdan azabıyla intiharı seçerken, romanın kahramanı tanımadığı iki insanı öldürmüş olduğu için kendisini toplumun cezalandırmasını seçer. Neticede, sonuç ne olursa olsun “Suç ve Ceza” bize, suçun kaçınılmaz bir şekilde cezalandırmayı getirdiğini öğretiyor, vicdanlarda olsa bile...
Dostoyevski 19. yüzyıl'ın yetiştirdiği en büyük Rus yazarlarından birisidir. Sayısız romanları arasında yer alan “Suç ve Ceza” etik değerlerin kaybolmaya yüz tuttuğu, kapitalizmin vahşi bir şekilde uygulandığı ülkede, insanların ve toplumun ahlaki bir çöküntüye girmesini, ruhsal analizler yaparak anlatır.
Romanın ana temasını oluşturan genç bir adam saygın ve zengin sınıftan gelmektedir. Yazar bir cinayetin anatomisini anlatırken, arka planda başka insanlarında çıkarları için işlemiş oldukları cinayetlere rağmen toplum içinde nasıl paralarıyla itibarlı bir yaşam sürdürebildiklerine de değinmektedir.
Öldürmeyi, bir canlının yaşamına haklı veya haksız son verebilmeyi sorgulamaktadır. Kişinin ne kadar acımasız da olsa vicdani sorumluluklar taşıyabileceğini ve bundan asla kaçamayacağını, insan olmanın bedeliyle bağdaştırmaktadır.
Cinayet işleyenlerden biri yakalanmamış olduğu halde sadece kendisine inanmış birinin hayatına kastetmenin verdiği vicdan azabıyla intiharı seçerken, romanın kahramanı tanımadığı iki insanı öldürmüş olduğu için kendisini toplumun cezalandırmasını seçer. Neticede, sonuç ne olursa olsun “Suç ve Ceza” bize, suçun kaçınılmaz bir şekilde cezalandırmayı getirdiğini öğretiyor, vicdanlarda olsa bile...