Epistemik değer skalasının yerleşim düzenine göre dönemlerin epistemolojileri oluşmakta; hatta, 'bilim' ile neyin kastedildiği bile kişi, toplum ve tarihsel dönemlere göre değişebilmektedir. Pozitivist epistemolojinin en önemli özelliği; bilimsel tecrübeye belirleyici bir rol vermekle kalmayıp dinî tecrübeye karşı negatif bir tavır alması veya ona en asgari düzeyde bir varlık hakkı tanıması -ki o da çoğu kez 'işe yaramak' gibi pragmatik nedenlerden dolayı olmaktadır- ya da hiç tanımamasıdır. Doğal olarak, İslam dini çerçevesinde yaşanan sufi tecrübe de genel anlamda dinî tecrübeye karşı takınılan bu negatif tavırdan nasibini almaktadır. Bu çalışmada, sufi tecrübe, epistemolojik açıdan bir İncelemeye tabi tutulmakta ve hakkında epistemoloji çevrelerinde oldukça yaygın olan kanaat ve değerlendirmelerin doğruluğu tartışmaya açılmaktadır. Sufi tecrübenin, çağdaş epistemolojide pozitif epistemik statüsü ve meşruluğu hakkında kuşku bulunmayan duyu/algı tecrübesi ile mukayesesi yapılmaktadır. Mukayesenin sağlam temellere oturabilmesi için de öncelikle mukayese edilecek unsurların mahiyetlerinin ne olduğu tespit edilmeye ve neticede sufi tecrübenin epistemik temellendirmesi yapılmaya çalışılmaktadır.
Epistemik değer skalasının yerleşim düzenine göre dönemlerin epistemolojileri oluşmakta; hatta, 'bilim' ile neyin kastedildiği bile kişi, toplum ve tarihsel dönemlere göre değişebilmektedir. Pozitivist epistemolojinin en önemli özelliği; bilimsel tecrübeye belirleyici bir rol vermekle kalmayıp dinî tecrübeye karşı negatif bir tavır alması veya ona en asgari düzeyde bir varlık hakkı tanıması -ki o da çoğu kez 'işe yaramak' gibi pragmatik nedenlerden dolayı olmaktadır- ya da hiç tanımamasıdır. Doğal olarak, İslam dini çerçevesinde yaşanan sufi tecrübe de genel anlamda dinî tecrübeye karşı takınılan bu negatif tavırdan nasibini almaktadır. Bu çalışmada, sufi tecrübe, epistemolojik açıdan bir İncelemeye tabi tutulmakta ve hakkında epistemoloji çevrelerinde oldukça yaygın olan kanaat ve değerlendirmelerin doğruluğu tartışmaya açılmaktadır. Sufi tecrübenin, çağdaş epistemolojide pozitif epistemik statüsü ve meşruluğu hakkında kuşku bulunmayan duyu/algı tecrübesi ile mukayesesi yapılmaktadır. Mukayesenin sağlam temellere oturabilmesi için de öncelikle mukayese edilecek unsurların mahiyetlerinin ne olduğu tespit edilmeye ve neticede sufi tecrübenin epistemik temellendirmesi yapılmaya çalışılmaktadır.