Cemal Şakar; dilin yalın, simgesel ve imgesel düzeylerini denkleştirerek, toplumsal dramları kurgusal olana sindirerek "an"ın derinliğini ve "kesit"in sürekliliğini duyuran, ileten öyküler yazıyor. Neredeyse her öyküde biçimsel yenilikler deniyor ama bilinçle kavranılacak, sorumluluk ve muhataplık duygusunu daima duyuracak güncel ve kültürel kodları da incelikle biçimin içine yerleştiriyor. Zaman zaman şiirselin sularına dalıyor; söylenilemeyeni görüntüde derinleştiriyor ama anlatmayı daima merkese alıyor.
Cemal Şakar; dilin yalın, simgesel ve imgesel düzeylerini denkleştirerek, toplumsal dramları kurgusal olana sindirerek "an"ın derinliğini ve "kesit"in sürekliliğini duyuran, ileten öyküler yazıyor. Neredeyse her öyküde biçimsel yenilikler deniyor ama bilinçle kavranılacak, sorumluluk ve muhataplık duygusunu daima duyuracak güncel ve kültürel kodları da incelikle biçimin içine yerleştiriyor. Zaman zaman şiirselin sularına dalıyor; söylenilemeyeni görüntüde derinleştiriyor ama anlatmayı daima merkese alıyor.