Abdullah Kurt
1944'te Almus'ta doğdu. İlköğrenimini Almus'ta tamamladı. Yıldızeli Öğretmen Okulu'nu bitirdi. İki yıl Kars'ta ilkokul öğretmenliği, Erzurum Eğitim Enstitüsü Edebiyat bölümünü bitirdikten sonra Gaziantep, Hatay ve Mersin'de edebiyat öğretmenliği yaptı. 1992'de emekli oldu. İlk romanı “Sular Yükselirken” 2011'de yayımlandı.
Bu kitabında, “Aydınların, Anadolu'daki mücadelesini”, “Cumhuriyet'in ışıklarının Anadolu'yu aydınlatamadığını”, “Anadolu insanının ekmek kavgasını”, “Anadolu'nun yüzyıllar süren uykusundan uyanamadığını” anlattı.
İkinci Kitabı Yarasalar'da:
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül Askeri darbelerinin solu budadığını; aydınları doğradığını; sağı güçlendirerek iktidar yaptığını; son 40–50 yılda nice devrimcilerin asıldığını, nicelerinin işkence gördüğünü, solun gelişmesinin önlendiğini, bugünkü Türkiye'nin böyle bir Türkiye olduğunu, aydınlanma hareketinin önünde kocaman bir “buzdağı” bulunduğunu, bu dağın adının “Devlet” olduğunu anlatmıştı.Yarasalar, yüreği yurt sevgisi ve Atatürk ateşiyle yanıp tutuşan aydınların önünün nasıl kesildiğinin “hikâyesi”dir.
Abdullah Kurt
1944'te Almus'ta doğdu. İlköğrenimini Almus'ta tamamladı. Yıldızeli Öğretmen Okulu'nu bitirdi. İki yıl Kars'ta ilkokul öğretmenliği, Erzurum Eğitim Enstitüsü Edebiyat bölümünü bitirdikten sonra Gaziantep, Hatay ve Mersin'de edebiyat öğretmenliği yaptı. 1992'de emekli oldu. İlk romanı “Sular Yükselirken” 2011'de yayımlandı.
Bu kitabında, “Aydınların, Anadolu'daki mücadelesini”, “Cumhuriyet'in ışıklarının Anadolu'yu aydınlatamadığını”, “Anadolu insanının ekmek kavgasını”, “Anadolu'nun yüzyıllar süren uykusundan uyanamadığını” anlattı.
İkinci Kitabı Yarasalar'da:
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül Askeri darbelerinin solu budadığını; aydınları doğradığını; sağı güçlendirerek iktidar yaptığını; son 40–50 yılda nice devrimcilerin asıldığını, nicelerinin işkence gördüğünü, solun gelişmesinin önlendiğini, bugünkü Türkiye'nin böyle bir Türkiye olduğunu, aydınlanma hareketinin önünde kocaman bir “buzdağı” bulunduğunu, bu dağın adının “Devlet” olduğunu anlatmıştı.Yarasalar, yüreği yurt sevgisi ve Atatürk ateşiyle yanıp tutuşan aydınların önünün nasıl kesildiğinin “hikâyesi”dir.