"Bir söz bazen düşünülenin dışında da bir anlam kozası oluşturabiliyor ve bu koza, söz ile eylem, eylem ile amaç, amaç ile algılanış arasında devinerek kendi kelebeğini günışığına salıveriyor. Söz kelebeklerinin özgürce uçuştuğu, insanın doğayla, doğanın da insanla uyum kurduğu bir yaşam biçimi: Bir ütopya! Ütopyamızdan yaşamımıza ne taşıyabiliyoruz ki? Yaşayabilmeliyiz oysa. Yoksa yazdıklarımız suya yazılmış olur. Her şey sulara mı yazıldı?
Suretimiz sulara yansıdığında bir hoşnutluk duyarız, suyla aramızdaki uyumdur bu. Ama nedense buza yazmak, suya yazmak gibi sözleri negatif yanından düşünegelmişizdir. Öyleyken, bu kitabın adı buradan çekip alındı biraz da."
Ahmet Telli'nin bu ikinci düzyazı kitabı da yayınlarımız arasında yer aldı. Bundan önce yayınladığımız "Ben Hiçbir Şey Söylemedim" de yazarın, şiirinden getirdiği tadlar, bu kitabında da devam etmektedir.
(Arka Kapak)
"Bir söz bazen düşünülenin dışında da bir anlam kozası oluşturabiliyor ve bu koza, söz ile eylem, eylem ile amaç, amaç ile algılanış arasında devinerek kendi kelebeğini günışığına salıveriyor. Söz kelebeklerinin özgürce uçuştuğu, insanın doğayla, doğanın da insanla uyum kurduğu bir yaşam biçimi: Bir ütopya! Ütopyamızdan yaşamımıza ne taşıyabiliyoruz ki? Yaşayabilmeliyiz oysa. Yoksa yazdıklarımız suya yazılmış olur. Her şey sulara mı yazıldı?
Suretimiz sulara yansıdığında bir hoşnutluk duyarız, suyla aramızdaki uyumdur bu. Ama nedense buza yazmak, suya yazmak gibi sözleri negatif yanından düşünegelmişizdir. Öyleyken, bu kitabın adı buradan çekip alındı biraz da."
Ahmet Telli'nin bu ikinci düzyazı kitabı da yayınlarımız arasında yer aldı. Bundan önce yayınladığımız "Ben Hiçbir Şey Söylemedim" de yazarın, şiirinden getirdiği tadlar, bu kitabında da devam etmektedir.
(Arka Kapak)