Sultan 2. Selim Han Dönemi - Kanuni Sultan Süleyman Sonrası Osmanlı Devleti Arapça Tahkikli Metin ve Çevirisi

Stok Kodu:
9789752419988
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
182
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%30 indirimli
30,00
21,00
9789752419988
539561
Sultan 2. Selim Han Dönemi - Kanuni Sultan Süleyman Sonrası Osmanlı Devleti
Sultan 2. Selim Han Dönemi - Kanuni Sultan Süleyman Sonrası Osmanlı Devleti Arapça Tahkikli Metin ve Çevirisi
21.00

Kanuni Sultan Süleyman Sonrası Osmanlı Devleti

Kanuni gibi ihtişamlı Osmanlı sultanlarından birinin ardından tahta geçmesi ve döneminde düzenlenen seferlerin hepsinin deniz seferi olması hasebiyle hiç sefere çıkmayan 2. Selim eleştirilerin hedefinde olsa da, sekiz senelik saltanatı boyunca sessiz sedasız icraatlarda bulunmuş ve işlerini genellikle veziriazamı yoluyla idare etmiştir.

Cülusundan sonra şehzadelerin sancağa çıkma usulünde değişikliğe gidilmiş ve sadece en büyük şehzadeye sancak verilmeye başlanmış, böylelikle de 2. Selim'in 1562 yılından beri Manisa sancağında bulunan büyük oğlu Murad'ın, bulunduğu sancak veliaht şehzade sancağı olarak seçilmiştir.

Bu veliaht-şehzade sancağı geleneği 1. Ahmed'e kadar devam etmiş ve bu süreçte Osmanlı sultanları bu sancaktan gelip tahta oturmuşlardır.

Osmanlı tarihinde ilk defa ulemaya cülus bahşişi dağıtılması da onun dönemine denk gelmiştir. 2. Selim'in sekiz sene süren saltanat dönemine bakıldığında, payitahtın eli sadece yakın coğrafyalara uzanmamış Uzakdoğu'da Açe'ye yardım göndermiş, yine Tunus'ta Osmanlı'nın varlığını hissettirmiş ve İspanya ile karşı karşıya gelmiştir.

Yine babası Kanûni Sultan Süleyman döneminde yarım kalan ve bitirilmesi gereken bazı işler 2. Selim zamanında tamamlandığından bu süreçte önemli icraatlara imza attığı bilinmektedir.

Ancak tarihçiler arasında söz konusu başarının kimin hanesineyazılacağı hususunda ihtilaflar mevcuttur: Kanûni'nin mi yoksa 2. Selim'in mi? Müneccimbaşı tarihi olarak da bilinen Cami'u'd-düvel yoluyla bu sessiz sedasız icraatlarını okuduğumuz 2. Selim döneminin, zannedildiği gibi fetihsiz ve hadisesiz geçmediğine şahit oluyoruz.

Müneccimbaşı bu döneme hasrettiği beş varakta fetihleri ayrıntılı olarak ortaya koymakla yetinmemiş, aynı zamanda Sultan'ın fetihteki rolüne de vurgu yapmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman Sonrası Osmanlı Devleti

Kanuni gibi ihtişamlı Osmanlı sultanlarından birinin ardından tahta geçmesi ve döneminde düzenlenen seferlerin hepsinin deniz seferi olması hasebiyle hiç sefere çıkmayan 2. Selim eleştirilerin hedefinde olsa da, sekiz senelik saltanatı boyunca sessiz sedasız icraatlarda bulunmuş ve işlerini genellikle veziriazamı yoluyla idare etmiştir.

Cülusundan sonra şehzadelerin sancağa çıkma usulünde değişikliğe gidilmiş ve sadece en büyük şehzadeye sancak verilmeye başlanmış, böylelikle de 2. Selim'in 1562 yılından beri Manisa sancağında bulunan büyük oğlu Murad'ın, bulunduğu sancak veliaht şehzade sancağı olarak seçilmiştir.

Bu veliaht-şehzade sancağı geleneği 1. Ahmed'e kadar devam etmiş ve bu süreçte Osmanlı sultanları bu sancaktan gelip tahta oturmuşlardır.

Osmanlı tarihinde ilk defa ulemaya cülus bahşişi dağıtılması da onun dönemine denk gelmiştir. 2. Selim'in sekiz sene süren saltanat dönemine bakıldığında, payitahtın eli sadece yakın coğrafyalara uzanmamış Uzakdoğu'da Açe'ye yardım göndermiş, yine Tunus'ta Osmanlı'nın varlığını hissettirmiş ve İspanya ile karşı karşıya gelmiştir.

Yine babası Kanûni Sultan Süleyman döneminde yarım kalan ve bitirilmesi gereken bazı işler 2. Selim zamanında tamamlandığından bu süreçte önemli icraatlara imza attığı bilinmektedir.

Ancak tarihçiler arasında söz konusu başarının kimin hanesineyazılacağı hususunda ihtilaflar mevcuttur: Kanûni'nin mi yoksa 2. Selim'in mi? Müneccimbaşı tarihi olarak da bilinen Cami'u'd-düvel yoluyla bu sessiz sedasız icraatlarını okuduğumuz 2. Selim döneminin, zannedildiği gibi fetihsiz ve hadisesiz geçmediğine şahit oluyoruz.

Müneccimbaşı bu döneme hasrettiği beş varakta fetihleri ayrıntılı olarak ortaya koymakla yetinmemiş, aynı zamanda Sultan'ın fetihteki rolüne de vurgu yapmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat