Kâfirler, Kur'an ve Sünnet'le savaşmakla İslâm ümmetini fikirsiz bir ümmet hâline getirmek istiyorlar. Böylece, ümmet üzerinde kıyamet gününe kadar hâkimiyet kuracaklar. Geçmişte İslâm ümmeti ve devletini bu şekilde hezimete uğrattılar ve ona galip geldiler. Ümmeti İslâm fikrinden mahrum hâle getirdikten ve kafalarını karıştırdıktan sonra fikirlerini empoze ederek kendi açılarından zaferi gerçekleştirdiler. Ancak kâfirler, Kur'an'la yıllarca uğraşmalarına rağmen Müslümanların Kur'an'a olan güvenlerini sarsamadılar. Bu nedenle Sünnet'e yöneldiler. Sünnet'le uğraşarak Müslümanların Sünnet'e olan güvenini sarsmak istiyorlar. Şunu biliyorlar ki; Sünnet'i hayattan uzaklaştırırlarsa İslâm dini pratik hayattan uzaklaştırılacak, Kur'an onların istedikleri gibi tevil edilecek ve İslâm bir felsefe olmaktan ileri gidemeyecektir. Son zamanların çokça tartışılan "Sünnet'in İslâm'daki konumu" hakkında yazılmış bu değerli eser tartışmalara son noktayı koyacak...
Kâfirler, Kur'an ve Sünnet'le savaşmakla İslâm ümmetini fikirsiz bir ümmet hâline getirmek istiyorlar. Böylece, ümmet üzerinde kıyamet gününe kadar hâkimiyet kuracaklar. Geçmişte İslâm ümmeti ve devletini bu şekilde hezimete uğrattılar ve ona galip geldiler. Ümmeti İslâm fikrinden mahrum hâle getirdikten ve kafalarını karıştırdıktan sonra fikirlerini empoze ederek kendi açılarından zaferi gerçekleştirdiler. Ancak kâfirler, Kur'an'la yıllarca uğraşmalarına rağmen Müslümanların Kur'an'a olan güvenlerini sarsamadılar. Bu nedenle Sünnet'e yöneldiler. Sünnet'le uğraşarak Müslümanların Sünnet'e olan güvenini sarsmak istiyorlar. Şunu biliyorlar ki; Sünnet'i hayattan uzaklaştırırlarsa İslâm dini pratik hayattan uzaklaştırılacak, Kur'an onların istedikleri gibi tevil edilecek ve İslâm bir felsefe olmaktan ileri gidemeyecektir. Son zamanların çokça tartışılan "Sünnet'in İslâm'daki konumu" hakkında yazılmış bu değerli eser tartışmalara son noktayı koyacak...