Gökhan, ilk doğumun gerçekleştiğinin farkında bile değildi çünkü elleriyle Kübra'nın elini sıkarak, gözünü onun gözünden ayırmayarak ve sürekli “Ikın, ıkın, ıkın…” diye tekrarlayarak ona güç vermeye çalışıyordu. Dr. Memik ise bebeği gördüğünde bir an için duraksadı çünkü kız siyah tenliydi. Gökhan arzuyla yavrusuna bakmaya çalıştığında dünyasının değişeceğinin farkında değildi. “Aman Allah'ım! Yok! Yok! Olamaz! Olabilir mi? Olması imkânsız! Yoksa yavrum, benim yavrum olmayabilir mi?” sözleri doğumhanede tekrar tekrar yankılandı. İşte o anda bayılarak boş bir çuval gibi yere yığıldı. Sonrası... Sonrası, aklını ve hayatını şüphe denilen o illete anbean emanet ettiği zamanın hikayesiydi.
Gökhan, ilk doğumun gerçekleştiğinin farkında bile değildi çünkü elleriyle Kübra'nın elini sıkarak, gözünü onun gözünden ayırmayarak ve sürekli “Ikın, ıkın, ıkın…” diye tekrarlayarak ona güç vermeye çalışıyordu. Dr. Memik ise bebeği gördüğünde bir an için duraksadı çünkü kız siyah tenliydi. Gökhan arzuyla yavrusuna bakmaya çalıştığında dünyasının değişeceğinin farkında değildi. “Aman Allah'ım! Yok! Yok! Olamaz! Olabilir mi? Olması imkânsız! Yoksa yavrum, benim yavrum olmayabilir mi?” sözleri doğumhanede tekrar tekrar yankılandı. İşte o anda bayılarak boş bir çuval gibi yere yığıldı. Sonrası... Sonrası, aklını ve hayatını şüphe denilen o illete anbean emanet ettiği zamanın hikayesiydi.