Tarih boyunca insanlar geçmişlerini araştırma, kendilerinin ve ailelerinin tarihlerine ulaşma arzusunu hep taşımışlardır. Bilhassa yazılı belgelere dayandırılan aile şecereleri bazı toplumlarda itibarlı olmanın gereği sayılmıştır. İnsanlar yaratılış gereği mensubiyetlerinde hep asalet ya da soyluluk araya gelmişlerdir. Bu vesile ile insanoğlunun tarih arama veya kökünün derinliklerine inme isteği, her tabakadan insanın peşinden koştuğu bir gaye olmuştur.
Ancak bu hususta yapılan çalışmalarda kullanılabilecek kaynakların yetersizliği ve kaynaklara ulaşabilmenin zorlukları, şimdiye kadar, insanımızın aile geçmişlerine ait bilgi ve çalışmaların yetersiz kalması sonucunu doğurmuştur.
Ayrıca toplumumuzda soy ağacı hazırlama kültürünün olmaması, yaşam tarzının bir sonucu olarak sözlü anlatımın yazılı anlatımdan daha fazla kullanılması ve nihayet alfabe değişikliği ailelerin geçmişlerine ait bilgilere ulaşmasının önündeki engeller olarak görülmektedir. Günümüzde vakıf kurucularının torunlarının elde ettikleri vakıfnameler ya da hanedan sahiplerinin tuttukları şecereler haricinde istifade edebilecek belge bulunmamaktadır.
Aile geçmişine ait bilgilere ulaşabileceğimiz kaynaklar olarak, tahrir, avarız, ahkâm, cizye, nüfus defterleri ve şer'iyye sicilleri görülmektedir.
Bu kaynaklar içinde 1829 ve sonrası döneme ait nüfus sayım sonuçlarını ihtiva eden nüfus defterleri ise bu konuda en önemli başvuru kaynağıdır. Nüfus defterlerinde şahıs isimleri genellikle aile lakapları ile birlikte verilmişken, tahrir, avarız ve cizye defterlerinde ise sadece şahıs ve baba adı verilmiştir.
Çalışmamızı teşkil eden 1146 ve 1147 numaralı Sürmene Nüfus Defterleri de bu seride tutulan defterlerdir. 1835-1845 yılları arasında Sürmene Kazası nüfusunun kaydedildiği defter, günümüzde Sürmene, Araklı, Köprübaşı, kısmen de olsa Of ve Arsin ilçeleri ile ilgili kayıtları kapsamaktadır. Defterdeki kayıtların incelenmesi sonucunda, zikredilen yerlerde yaşayan ailelerin isimleri, nüfus ve nüfus hareketleri, görevli memurlar, göçler, nakiller, muhtarlar, imamlar, askerler, özürlüler, halkın kullandığı yerel isimler ve fiziksel özellikler gibi bölge tarihi ve insanı için önemli ayrıntılara ulaşılmıştır.
Bu çalışma, nüfusla ilgili terminoloji, kaynaklar ve 1146 ve 1147 numaralı Sürmene Nüfus Defteri'nin yeni Türk harflerine aktarılması ve değerlendirilmesinden oluşmaktadır.
Transkriptgünümüz Türkçesine yakın bir şekilde yapılmaya çalışılmıştır. Metinde geçen hicrî tarihler aynen alınmış, metnin diğer kısımlarında olduğu gibi günümüz takvimine çevrilmemiştir. Bu noktada dikkat ettiğimiz husus, tamamıyla orijinal metni yansıtmaktır. Bu doğrultuda orijinal metnin yanında transkriptmetni ilave edilmiş, bir yanlışlık ya da eksiklik varsa, okuyanlar tarafından tespit edilip yeniden değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Tarih boyunca insanlar geçmişlerini araştırma, kendilerinin ve ailelerinin tarihlerine ulaşma arzusunu hep taşımışlardır. Bilhassa yazılı belgelere dayandırılan aile şecereleri bazı toplumlarda itibarlı olmanın gereği sayılmıştır. İnsanlar yaratılış gereği mensubiyetlerinde hep asalet ya da soyluluk araya gelmişlerdir. Bu vesile ile insanoğlunun tarih arama veya kökünün derinliklerine inme isteği, her tabakadan insanın peşinden koştuğu bir gaye olmuştur.
Ancak bu hususta yapılan çalışmalarda kullanılabilecek kaynakların yetersizliği ve kaynaklara ulaşabilmenin zorlukları, şimdiye kadar, insanımızın aile geçmişlerine ait bilgi ve çalışmaların yetersiz kalması sonucunu doğurmuştur.
Ayrıca toplumumuzda soy ağacı hazırlama kültürünün olmaması, yaşam tarzının bir sonucu olarak sözlü anlatımın yazılı anlatımdan daha fazla kullanılması ve nihayet alfabe değişikliği ailelerin geçmişlerine ait bilgilere ulaşmasının önündeki engeller olarak görülmektedir. Günümüzde vakıf kurucularının torunlarının elde ettikleri vakıfnameler ya da hanedan sahiplerinin tuttukları şecereler haricinde istifade edebilecek belge bulunmamaktadır.
Aile geçmişine ait bilgilere ulaşabileceğimiz kaynaklar olarak, tahrir, avarız, ahkâm, cizye, nüfus defterleri ve şer'iyye sicilleri görülmektedir.
Bu kaynaklar içinde 1829 ve sonrası döneme ait nüfus sayım sonuçlarını ihtiva eden nüfus defterleri ise bu konuda en önemli başvuru kaynağıdır. Nüfus defterlerinde şahıs isimleri genellikle aile lakapları ile birlikte verilmişken, tahrir, avarız ve cizye defterlerinde ise sadece şahıs ve baba adı verilmiştir.
Çalışmamızı teşkil eden 1146 ve 1147 numaralı Sürmene Nüfus Defterleri de bu seride tutulan defterlerdir. 1835-1845 yılları arasında Sürmene Kazası nüfusunun kaydedildiği defter, günümüzde Sürmene, Araklı, Köprübaşı, kısmen de olsa Of ve Arsin ilçeleri ile ilgili kayıtları kapsamaktadır. Defterdeki kayıtların incelenmesi sonucunda, zikredilen yerlerde yaşayan ailelerin isimleri, nüfus ve nüfus hareketleri, görevli memurlar, göçler, nakiller, muhtarlar, imamlar, askerler, özürlüler, halkın kullandığı yerel isimler ve fiziksel özellikler gibi bölge tarihi ve insanı için önemli ayrıntılara ulaşılmıştır.
Bu çalışma, nüfusla ilgili terminoloji, kaynaklar ve 1146 ve 1147 numaralı Sürmene Nüfus Defteri'nin yeni Türk harflerine aktarılması ve değerlendirilmesinden oluşmaktadır.
Transkriptgünümüz Türkçesine yakın bir şekilde yapılmaya çalışılmıştır. Metinde geçen hicrî tarihler aynen alınmış, metnin diğer kısımlarında olduğu gibi günümüz takvimine çevrilmemiştir. Bu noktada dikkat ettiğimiz husus, tamamıyla orijinal metni yansıtmaktır. Bu doğrultuda orijinal metnin yanında transkriptmetni ilave edilmiş, bir yanlışlık ya da eksiklik varsa, okuyanlar tarafından tespit edilip yeniden değerlendirilmesi amaçlanmıştır.