Susturulan Akademya

Stok Kodu:
9786054400126
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
Edirne
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
30,00
22,50
9786054400126
454726
Susturulan Akademya
Susturulan Akademya
22.50

Ülkemizde Yüksek öğretim kurumları, üniversiteler adeta çöktü. Son 5 yılda 51 kamu ve 38 vakıf üniversitesi kuruldu, bu sayı 80 yıllık Cumhuriyet döneminden kurulandan daha fazladır. Bir Profesör (Rektör) ve bir tabela ile üniversite kurulmaktadır. Unvanlar ulufe gibi dağıtılmakta, rektölük seçimleri orta oyunu. ÖSYM tüm güvenirliğini yitirdi, TÜBİTAK fethedildi, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) siyasete bağlı bir kurum haline getirildi. Dünya bilim akademileri ayakta. Saygın bilim kuruluşları ve dergilerde hakkımızda çok ağır yazılar yayınlanmaktadır. Dünya bizde olanları konuşuyor, yazıyor, mektuplar gönderiyor ama bizim akademisyenlerimiz suskun. Yükseköğretimde, bilim kurumlarında, sağlık ve hukukta, eğitimde yaşananlar karşısında susan bilim kamuoyu, görev sorumluluğunu yapmış oluyor mu? Neden suskun? Akademik özgürlük ve özerklik bilimin olmazsa olmazıdır. Bir ülkede Akademya özgür ve özerk değilse baskı vardır. Bu baskının ağırlığına, süresine ve kurumlaşmasına bağlı olarak adı değişebilir. Bilim insanlarının önde gelen sorumluluklarından birisi de toplumsal olay ve gelişmeler hakkında görüş bildirmektir. Kendimizi dahi savunamazken toplumsal önderliği, bilgilendirmeyi, yönlendirmeyi nasıl yapacağız?

Ülkemizde Yüksek öğretim kurumları, üniversiteler adeta çöktü. Son 5 yılda 51 kamu ve 38 vakıf üniversitesi kuruldu, bu sayı 80 yıllık Cumhuriyet döneminden kurulandan daha fazladır. Bir Profesör (Rektör) ve bir tabela ile üniversite kurulmaktadır. Unvanlar ulufe gibi dağıtılmakta, rektölük seçimleri orta oyunu. ÖSYM tüm güvenirliğini yitirdi, TÜBİTAK fethedildi, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) siyasete bağlı bir kurum haline getirildi. Dünya bilim akademileri ayakta. Saygın bilim kuruluşları ve dergilerde hakkımızda çok ağır yazılar yayınlanmaktadır. Dünya bizde olanları konuşuyor, yazıyor, mektuplar gönderiyor ama bizim akademisyenlerimiz suskun. Yükseköğretimde, bilim kurumlarında, sağlık ve hukukta, eğitimde yaşananlar karşısında susan bilim kamuoyu, görev sorumluluğunu yapmış oluyor mu? Neden suskun? Akademik özgürlük ve özerklik bilimin olmazsa olmazıdır. Bir ülkede Akademya özgür ve özerk değilse baskı vardır. Bu baskının ağırlığına, süresine ve kurumlaşmasına bağlı olarak adı değişebilir. Bilim insanlarının önde gelen sorumluluklarından birisi de toplumsal olay ve gelişmeler hakkında görüş bildirmektir. Kendimizi dahi savunamazken toplumsal önderliği, bilgilendirmeyi, yönlendirmeyi nasıl yapacağız?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat