Çoğu sabaha karşı tutan bir nöbettir duygu buhranı. Aşkın şahlanmış dilsizliğinin yürek sazımın tellerine bir mızrap darbesi gibi vuruşudur. Gün görmemiş kelimeler güneşin doğuş saatlerinde nöbet tuttukları yerlerden firar ederler. Asker gibi sıraya dizilir ve selamlamak için coşkuya gark olurlar. Kimi zaman kaya gibi sert kimi zaman da pamuk kadar yumuşak ve narince süzülürler beyaz kağıda. Ürkektirler önce… Duygu fırtınasının gücü yüreklendirir onları. Öylesine büyür ki güçleri saç tellerine dokunan her yüreğe sevda salarlar.
Yaşamın tam ortasında vals yapan iki sevdadır şiirler. Herkesin figürlerini ezber etmişçesine kıvrılır ince belleri. Her dans yeni bir öyküdür aslında. Hani herkesin bir hikâyesi vardır ya işte tam da öyle… Dönmez giden sevgililer. Çağırsan da nafile; vardır elbet her yangının bir çıkma nedeni. Ya da her sönen meşalenin bir damlacık suyu… Ateşe yel olmak gibidir dökülen her kelime. Biraz da çiseleyen rahmetin türküsü belki…
Kalabalık bir caddeden geçen sıralı bir dize ordusudur şiir. Aheste yol alırken yüreklere ilahi bir heyecan sunar. Bilen bilir sevgi dolu gözlerle süsler geçen askerleri. Ne kadar da sizden görünür her üniformalı çünkü her asker biz değil miyiz bu yürüyüşte...
Çoğu sabaha karşı tutan bir nöbettir duygu buhranı. Aşkın şahlanmış dilsizliğinin yürek sazımın tellerine bir mızrap darbesi gibi vuruşudur. Gün görmemiş kelimeler güneşin doğuş saatlerinde nöbet tuttukları yerlerden firar ederler. Asker gibi sıraya dizilir ve selamlamak için coşkuya gark olurlar. Kimi zaman kaya gibi sert kimi zaman da pamuk kadar yumuşak ve narince süzülürler beyaz kağıda. Ürkektirler önce… Duygu fırtınasının gücü yüreklendirir onları. Öylesine büyür ki güçleri saç tellerine dokunan her yüreğe sevda salarlar.
Yaşamın tam ortasında vals yapan iki sevdadır şiirler. Herkesin figürlerini ezber etmişçesine kıvrılır ince belleri. Her dans yeni bir öyküdür aslında. Hani herkesin bir hikâyesi vardır ya işte tam da öyle… Dönmez giden sevgililer. Çağırsan da nafile; vardır elbet her yangının bir çıkma nedeni. Ya da her sönen meşalenin bir damlacık suyu… Ateşe yel olmak gibidir dökülen her kelime. Biraz da çiseleyen rahmetin türküsü belki…
Kalabalık bir caddeden geçen sıralı bir dize ordusudur şiir. Aheste yol alırken yüreklere ilahi bir heyecan sunar. Bilen bilir sevgi dolu gözlerle süsler geçen askerleri. Ne kadar da sizden görünür her üniformalı çünkü her asker biz değil miyiz bu yürüyüşte...