Bir bölgenin, bir şehrin, ilçenin, beldenin, köyün geçmişi merak edilen konulardandır. Geçmişte atalarımız, dedelerimiz nasıl yaşıyorlardı? İş-güç durumu, iş-güç çeşitleri neydi? Ne ekilip ne biçiliyordu? Kadınlar-erkekler arasında nasıl bir işbölümü vardı? Çocuklar nasıl yetiştiriliyordu? Nasıl bir mimari vardı? Akrabalar, komuşlar arasındaki ilişkiler, dayanışma nasıldı? Gelenekler nasıl yaşanırdı? Toplumun devletle, devlet kurumlarıyla ilişkileri nasıl sağlanırdı?
Bir zamanlar Peri Vadisi'nde Kürtler ve Ermeniler birlikte yaşıyordu. Kırsal kesimler daha çok Kürtlerle, şehirler, beldeler daha çok Ermenilerle meskundu. Kürtlerin, peri Vadisi'nde Ermenilerle birlikteliği 1915 yılına kadar sürdü. O tarihte, meydana gelen ve Kürtlerin, "Tertele ya Filan" dedikleri kırım, bölgede toprak-insan ilişkilerinde, toprak mülkiyetinin yapısında çok büyük değişiklikler yaşanmasını getirdi. Ermeniler, yaşadıkları alanlardan sürüldüler. "Tehcir" denen bir sürecin içine sokuldular. Açlıktan, susuzluktan, hastalıktan, soğuktan, yorgunluktan, yankesicilerden, yağmalardan kırılıp gittiler. Ermeniler, evlerinden-barklarından çıkarılıp sürüldüler. Geride pek çok taşınmazları kaldı. Evler, dükkanlar, tarlalar, atölyeler, değirmenler, ambarlar, bağlar, bahçeler vs. Bu taşınmazlar ne oldu? Tarımda, atölyelerde kullanılan üretim araçları, ağıllar, büyükbaş hayvanlar, koyun sürüleri vs. ne oldu? Ermenilerden kalan kiliseler, manastırlar ne oldu? Bu kiliselerden, manastırlardan, acaba, günümüze kadar gelebilenler var mı? Bunlar, herhalde, bölgede, Peri Vadisi'nde veya civarında yaşayan Kürtlerin, Kürt ağalarının eline geçti. Devlet, acaba bu taşınmazların, Kürtlerin, Kürt ağalarının eline geçmesine nasıl göz yumdu? Bunun karşılığında Kürtlerden ne gibi tavır ve davranış içinde olmalarını istedi?
Bir bölgenin, bir şehrin, ilçenin, beldenin, köyün geçmişi merak edilen konulardandır. Geçmişte atalarımız, dedelerimiz nasıl yaşıyorlardı? İş-güç durumu, iş-güç çeşitleri neydi? Ne ekilip ne biçiliyordu? Kadınlar-erkekler arasında nasıl bir işbölümü vardı? Çocuklar nasıl yetiştiriliyordu? Nasıl bir mimari vardı? Akrabalar, komuşlar arasındaki ilişkiler, dayanışma nasıldı? Gelenekler nasıl yaşanırdı? Toplumun devletle, devlet kurumlarıyla ilişkileri nasıl sağlanırdı?
Bir zamanlar Peri Vadisi'nde Kürtler ve Ermeniler birlikte yaşıyordu. Kırsal kesimler daha çok Kürtlerle, şehirler, beldeler daha çok Ermenilerle meskundu. Kürtlerin, peri Vadisi'nde Ermenilerle birlikteliği 1915 yılına kadar sürdü. O tarihte, meydana gelen ve Kürtlerin, "Tertele ya Filan" dedikleri kırım, bölgede toprak-insan ilişkilerinde, toprak mülkiyetinin yapısında çok büyük değişiklikler yaşanmasını getirdi. Ermeniler, yaşadıkları alanlardan sürüldüler. "Tehcir" denen bir sürecin içine sokuldular. Açlıktan, susuzluktan, hastalıktan, soğuktan, yorgunluktan, yankesicilerden, yağmalardan kırılıp gittiler. Ermeniler, evlerinden-barklarından çıkarılıp sürüldüler. Geride pek çok taşınmazları kaldı. Evler, dükkanlar, tarlalar, atölyeler, değirmenler, ambarlar, bağlar, bahçeler vs. Bu taşınmazlar ne oldu? Tarımda, atölyelerde kullanılan üretim araçları, ağıllar, büyükbaş hayvanlar, koyun sürüleri vs. ne oldu? Ermenilerden kalan kiliseler, manastırlar ne oldu? Bu kiliselerden, manastırlardan, acaba, günümüze kadar gelebilenler var mı? Bunlar, herhalde, bölgede, Peri Vadisi'nde veya civarında yaşayan Kürtlerin, Kürt ağalarının eline geçti. Devlet, acaba bu taşınmazların, Kürtlerin, Kürt ağalarının eline geçmesine nasıl göz yumdu? Bunun karşılığında Kürtlerden ne gibi tavır ve davranış içinde olmalarını istedi?