Yirminci yüzyıl felsefesi üzerinde derin ve kalıcı izler bırakmış bir filozofun, Emmanuel Levinas'ın 1975-1976 akademik yılında, Sorbonne Üniversitesi'nde verdiği derslerin bir dökümü elinizdeki metinler. Ölüm ve zaman kavramları Levinas'ın neredeyse tüm yapıtını kat eden iki kavramdır. Bununla birlikte, Tanrı'yı ve Varlık'ı zaman zaman iç içe geçen, zaman zaman da birinin diğerini gölgelediği bir karşılıklılık ilişkisi içinde ele alır. Esas olarak Tanrı düşüncesi etrafında biçimlenen idrakı metafizik vurguların zırhından soymaya çalışır adeta. Bütün bunları yaparken Husserl'den Heidegger'e, Rosenzweig'dan Buber'e açılan geniş bir parkuru enine boyuna adımlar. Ne Tanrı'yı salt teolojik bir kategoriden itibaren çözümleyen, ne de Varlık'ı sadece ontolojik bir açıdan kavramlaştıran, toplumsal vicdandan dil sorununa dek ayrıcalıklı bir felsefi düşünüşü besleyen bir etki Levinas'ın yarattığı. Aynı zamanda düşünürün farklı kitaplarında dile gelen fikirlerinin bir özeti bu çalışma.
Yirminci yüzyıl felsefesi üzerinde derin ve kalıcı izler bırakmış bir filozofun, Emmanuel Levinas'ın 1975-1976 akademik yılında, Sorbonne Üniversitesi'nde verdiği derslerin bir dökümü elinizdeki metinler. Ölüm ve zaman kavramları Levinas'ın neredeyse tüm yapıtını kat eden iki kavramdır. Bununla birlikte, Tanrı'yı ve Varlık'ı zaman zaman iç içe geçen, zaman zaman da birinin diğerini gölgelediği bir karşılıklılık ilişkisi içinde ele alır. Esas olarak Tanrı düşüncesi etrafında biçimlenen idrakı metafizik vurguların zırhından soymaya çalışır adeta. Bütün bunları yaparken Husserl'den Heidegger'e, Rosenzweig'dan Buber'e açılan geniş bir parkuru enine boyuna adımlar. Ne Tanrı'yı salt teolojik bir kategoriden itibaren çözümleyen, ne de Varlık'ı sadece ontolojik bir açıdan kavramlaştıran, toplumsal vicdandan dil sorununa dek ayrıcalıklı bir felsefi düşünüşü besleyen bir etki Levinas'ın yarattığı. Aynı zamanda düşünürün farklı kitaplarında dile gelen fikirlerinin bir özeti bu çalışma.