Okurun hemen fark edeceği üzere, Tanrı, Özgürlük ve Ölümsüzlük, ismiyle, Immanuel Kant'ın başyapıtı olan Saf Aklın Eleştirisi'ne göndermede bulunuyor.
Kant, inanca yer açmak için bilgiyi sınırladığını söylemiştir. Bu kitabın en temel tezlerinden birisinin, söz konusu ifadenin tam tersi olduğu söylenebilir. Kitapta, inanca yer açmak için bilgiyi sınırlamaktansa, inancın bilgide temellenmesi gerektiği ve dolayısıyla bilgisine sahip olunmayan bir şeye inanmanın yersiz olduğu öne sürülmektedir.
Bu kitap, Kant'ın ortaya attığı bazı sorunların yanı sıra, deneyimin kurulumu, pay alma, özgür irade, teodise, etik ve estetik ölçütler ve boğuntu deneyimi gibi konular tartışılmaktadır
Okurun hemen fark edeceği üzere, Tanrı, Özgürlük ve Ölümsüzlük, ismiyle, Immanuel Kant'ın başyapıtı olan Saf Aklın Eleştirisi'ne göndermede bulunuyor.
Kant, inanca yer açmak için bilgiyi sınırladığını söylemiştir. Bu kitabın en temel tezlerinden birisinin, söz konusu ifadenin tam tersi olduğu söylenebilir. Kitapta, inanca yer açmak için bilgiyi sınırlamaktansa, inancın bilgide temellenmesi gerektiği ve dolayısıyla bilgisine sahip olunmayan bir şeye inanmanın yersiz olduğu öne sürülmektedir.
Bu kitap, Kant'ın ortaya attığı bazı sorunların yanı sıra, deneyimin kurulumu, pay alma, özgür irade, teodise, etik ve estetik ölçütler ve boğuntu deneyimi gibi konular tartışılmaktadır