“Aldığımız her nefes, hayata karşı kazandığımız bir zaferdir. Ve ölüm bir gün mutlaka geçmişteki zaferlerimizin intikamını almaya gelir.”
Bir internet çekilişine katılan on şanslı aile, World Bond şirketi tarafından kurulan dünyanın en büyük eğlence parkının ilk ziyaretçileri olmaya hak kazanırlar.
Meteliksiz yazar Enver ve karısı Leyla, kılık değiştirmiş gazeteci Ruşen, eski balet Uras, ordudan atılmış özel harekatçı Hamit, eğlence parkının mimarı Frank, karısı Aysel, üç çocukları ve diğer talihliler, Disneyland'ı gölgede bırakacak Mythasia'ya girdiklerinde, arkalarından kapanan kapıların hayatla ölümü ayıran çizgiyi çektiğini bilmemektedirler.
Tanrının Saati, yaşamın sırlarını araştıran insanoğlunun inançla bilimin savaştığı sonsuz karanlıkla karşılaştığında ne kadar güçsüz ve kimsesiz kaldığını tasvir ederken, üç sorunun cevabını veriyor:
“Amerikalılar Türkiye'de ne arıyor?”
“Bilim sandığımızdan ileri mi gitti?”
“Mitoloji bir efsane değil, uyarı mıydı?”
“Aldığımız her nefes, hayata karşı kazandığımız bir zaferdir. Ve ölüm bir gün mutlaka geçmişteki zaferlerimizin intikamını almaya gelir.”
Bir internet çekilişine katılan on şanslı aile, World Bond şirketi tarafından kurulan dünyanın en büyük eğlence parkının ilk ziyaretçileri olmaya hak kazanırlar.
Meteliksiz yazar Enver ve karısı Leyla, kılık değiştirmiş gazeteci Ruşen, eski balet Uras, ordudan atılmış özel harekatçı Hamit, eğlence parkının mimarı Frank, karısı Aysel, üç çocukları ve diğer talihliler, Disneyland'ı gölgede bırakacak Mythasia'ya girdiklerinde, arkalarından kapanan kapıların hayatla ölümü ayıran çizgiyi çektiğini bilmemektedirler.
Tanrının Saati, yaşamın sırlarını araştıran insanoğlunun inançla bilimin savaştığı sonsuz karanlıkla karşılaştığında ne kadar güçsüz ve kimsesiz kaldığını tasvir ederken, üç sorunun cevabını veriyor:
“Amerikalılar Türkiye'de ne arıyor?”
“Bilim sandığımızdan ileri mi gitti?”
“Mitoloji bir efsane değil, uyarı mıydı?”