İkinci Meşrutiyetin alim Sadrazamı (başbakanı) Mehmed Said Halim Paşa, Fransızca yazdığı "İslamlaşmak" eserini Türkçe'ye çevirmesini şair Mehmet Akif Ersoy'dan rica ederken endişesini de açıklar:
"Üstadım... Bu kitapçığımda insanların manevi yapılarının geçmişten günümüze sahfalarını araştırmak istedim ve sahasında bir tarih tetkikine cesaret ettim. Sizin maziden ibret alınmadığı acı hakikatini hükme bağlayan veciz mısralarınızı hatırladığımda kendi neticesiz emeğime iştirakinizi istemiş olmuyor muyum?"
İstiklal Marşı şairinin tarihin kaderini çizen dörtlüğünü hatırlarsak, Said Halim Paşa'nın kaygısına katılmamak mümkün değildir:
Geçmişten adam hisse mi alırmış, ne masal şey!
Beşbin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar,
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?
İkinci Meşrutiyetin alim Sadrazamı (başbakanı) Mehmed Said Halim Paşa, Fransızca yazdığı "İslamlaşmak" eserini Türkçe'ye çevirmesini şair Mehmet Akif Ersoy'dan rica ederken endişesini de açıklar:
"Üstadım... Bu kitapçığımda insanların manevi yapılarının geçmişten günümüze sahfalarını araştırmak istedim ve sahasında bir tarih tetkikine cesaret ettim. Sizin maziden ibret alınmadığı acı hakikatini hükme bağlayan veciz mısralarınızı hatırladığımda kendi neticesiz emeğime iştirakinizi istemiş olmuyor muyum?"
İstiklal Marşı şairinin tarihin kaderini çizen dörtlüğünü hatırlarsak, Said Halim Paşa'nın kaygısına katılmamak mümkün değildir:
Geçmişten adam hisse mi alırmış, ne masal şey!
Beşbin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar,
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?