Kültür tarihimizde Osmanlı dönemi edebi eserlerinin önemli bir yeri vardır. Ancak, yedi asır gibi uzun bir dönemin mahsulü olan bu eserlerin çok azı gün ışığına çıkmıştır. Halbuki milletler kültürel bilinçlerine ancak tarihlerindeki bu tür eserlerin incelenip anlasilmasıyla kavuşabilirler. Bu da mevcut eserlerin tenkitli metin nesrinin ortaya konulmasıyla mümkün olur.
XVI. asrın önde gelen sairlerinden Taşlıcalı Yahya Bey de, eserleri, gerek metin olarak ortaya konulmasi, gerekse mevcut metinlerinin üzerinde arastırma yapılmasi gereken sairlerimizdendir. Yahya Bey üzerine ilk çalismayı merhum Mehmed Çavuşoğlu Hoca yapmış, ancak eserlerinden "Divan" ve "Yusuf u Zeliha" mesnevisinin nesrine muvaffak olmustur. Biz de, çagdaşı olan Hayali Bey'le sürtüşmeleri dolayisiyla, devrinde çok ilgi çeken Yahya Bey'in Hamsesinden "Gencine-i Raz" adlı mesnevisini ele almayı uygun gördük. Bu çalışmamızla kültürümüze bir nebze katkımız olursa kendimizi bahtiyar addedeceğiz.
Kültür tarihimizde Osmanlı dönemi edebi eserlerinin önemli bir yeri vardır. Ancak, yedi asır gibi uzun bir dönemin mahsulü olan bu eserlerin çok azı gün ışığına çıkmıştır. Halbuki milletler kültürel bilinçlerine ancak tarihlerindeki bu tür eserlerin incelenip anlasilmasıyla kavuşabilirler. Bu da mevcut eserlerin tenkitli metin nesrinin ortaya konulmasıyla mümkün olur.
XVI. asrın önde gelen sairlerinden Taşlıcalı Yahya Bey de, eserleri, gerek metin olarak ortaya konulmasi, gerekse mevcut metinlerinin üzerinde arastırma yapılmasi gereken sairlerimizdendir. Yahya Bey üzerine ilk çalismayı merhum Mehmed Çavuşoğlu Hoca yapmış, ancak eserlerinden "Divan" ve "Yusuf u Zeliha" mesnevisinin nesrine muvaffak olmustur. Biz de, çagdaşı olan Hayali Bey'le sürtüşmeleri dolayisiyla, devrinde çok ilgi çeken Yahya Bey'in Hamsesinden "Gencine-i Raz" adlı mesnevisini ele almayı uygun gördük. Bu çalışmamızla kültürümüze bir nebze katkımız olursa kendimizi bahtiyar addedeceğiz.