Sormak yahut sorgulamak öğrenmek isteyen insanın en tabii ihtiyacıdır. Sormayanın bilmediği, bilmeyenin de sormadığı müsellem bir hakikattir. Belki de bu yüzden Resûl-i Ekrem ilmin bir hazine; anahtarının da sormak olduğunu vurgulamıştır. Elinizdeki bu çalışma ise aklı merkeze almasıyla tanınan Mu'tezilî Zemahşerî'nin, peygamber kıssaları bağlamında, zihinleri kurcalayan sorulara verdiği cevapları konu edinmiştir. Fengole denilen bu metot sayesinde Zemahşerî, okuyucusuyla diyaloğa geçmiş, onu metnin içine çekmiş ve böylece interaktif bir eğitim-öğretim sürecine girişmiştir. Onun bu yöntemi tefsir metnini tekdüze olmaktan çıkarmış, okuyucusunun zihnini sürekli canlı tutmuş ve nihayet önemli yerlerin gözden kaçmasına mani olmuştur. Böylece o, bir yandan Müslüman okuyucuların istirşâd; diğer yandan mülhitlerin itiraz kabilinden sordukları soruları suhuletle ele almış ve ardından bunlara çözümler üretmiştir.
Sormak yahut sorgulamak öğrenmek isteyen insanın en tabii ihtiyacıdır. Sormayanın bilmediği, bilmeyenin de sormadığı müsellem bir hakikattir. Belki de bu yüzden Resûl-i Ekrem ilmin bir hazine; anahtarının da sormak olduğunu vurgulamıştır. Elinizdeki bu çalışma ise aklı merkeze almasıyla tanınan Mu'tezilî Zemahşerî'nin, peygamber kıssaları bağlamında, zihinleri kurcalayan sorulara verdiği cevapları konu edinmiştir. Fengole denilen bu metot sayesinde Zemahşerî, okuyucusuyla diyaloğa geçmiş, onu metnin içine çekmiş ve böylece interaktif bir eğitim-öğretim sürecine girişmiştir. Onun bu yöntemi tefsir metnini tekdüze olmaktan çıkarmış, okuyucusunun zihnini sürekli canlı tutmuş ve nihayet önemli yerlerin gözden kaçmasına mani olmuştur. Böylece o, bir yandan Müslüman okuyucuların istirşâd; diğer yandan mülhitlerin itiraz kabilinden sordukları soruları suhuletle ele almış ve ardından bunlara çözümler üretmiştir.