Kur'ân-ı Kerim, Hz. Peygambere vahyedilmeye başlandığı andan itibaren okunmuş, anlaşılmış ve anlaşılan bilgiler hayata geçirilmiştir. Sahabe döneminde Kur'ân'ı anlama diye bir problem söz konusu olmamakla birlikte zamanla farklı kültürlerin İslam'a dâhil olması, yaşam şartlarının değişmesi, yeni ortaya çıkan durumlar ve diğer bazı nedenler çerçevesinde bir takım anlama problemleri ortaya çıkmış, Kur'ân'ın âyetleri açıklanmaya ve tefsir edilmeye daha çok ihtiyaç duyulur hale gelmiştir. Bu süreçte Hz. Peygamberle var olan tefsir ilmi ve tefsir usûlü ilmi de sistemleşmeye ve bir ilim olarak tedvine başlamıştır.
Hz. Peygamberle başlayan tefsir faaliyetleri tarihsel süreç içerisinde bir takım farklılıklar göstermekle beraber binlerce farklı tefsir külliyatı ortaya koyulmuştur. Şüphesiz bütün bu tefsir faaliyetleri Hz. Peygamberden bugüne sistemsiz ve bir usûlden, yöntemden yoksun olarak gerçekleştirilmemiştir.
Kur'ân-ı Kerim, Hz. Peygambere vahyedilmeye başlandığı andan itibaren okunmuş, anlaşılmış ve anlaşılan bilgiler hayata geçirilmiştir. Sahabe döneminde Kur'ân'ı anlama diye bir problem söz konusu olmamakla birlikte zamanla farklı kültürlerin İslam'a dâhil olması, yaşam şartlarının değişmesi, yeni ortaya çıkan durumlar ve diğer bazı nedenler çerçevesinde bir takım anlama problemleri ortaya çıkmış, Kur'ân'ın âyetleri açıklanmaya ve tefsir edilmeye daha çok ihtiyaç duyulur hale gelmiştir. Bu süreçte Hz. Peygamberle var olan tefsir ilmi ve tefsir usûlü ilmi de sistemleşmeye ve bir ilim olarak tedvine başlamıştır.
Hz. Peygamberle başlayan tefsir faaliyetleri tarihsel süreç içerisinde bir takım farklılıklar göstermekle beraber binlerce farklı tefsir külliyatı ortaya koyulmuştur. Şüphesiz bütün bu tefsir faaliyetleri Hz. Peygamberden bugüne sistemsiz ve bir usûlden, yöntemden yoksun olarak gerçekleştirilmemiştir.