'Makine' kelimesini tecrübe edişimize gün geçtikçe daha sert, daha içe işlemeyen bir soğukluk eşlik ediyor. Küresel ısınma devrinde toplumlar makinenin ayazındaymışçasına kaygılı: akıllı zekanın ilk farkedeceği şeyin insanoğlu olarak varlığımızın ne kadar yıkım, şiddet ve gözyaşı getirdiğinden eminiz.
Geçmişte makine insanın kendisini aşmasına bir yardımcı olarak tasavvur ediliyordu; makine ütopyaları insanın lüzumsuz işlerden kurtulup kendini gerçekleştirebilmesi için binyıllardır beklenen fırsatın geldiğini çığırıyordu! Sabah balık tut, öğlen kitap eleştirisi yaz, akşama parti! Modern yaşamı mümkün kılan işbölümünü makinelerin yaratımını mümkün kıldığı bir yeryüzü cennetinde buluşacaktık! Kapitalizm için de Sosyalizm için de makinalaşma özgürleşmenin şartı ve geleceğiydi, bugünse yalnızca insanlığın büyük bir kısmının 'fazlalık' olarak tasnifine ilham veren ucu açık bir süreç.
Mumford'un iki dünya savaşı arasında, 1934'te yayımlanan kitabı Teknik ve Uygarlık'ta atom bombasının yıkımından, bugünkü karabasanlarımızın rüyalarımıza girmesinden çok önce, çıplak gözlerle makineleşmenin yol açacağı varoluşsal buhranları gördü. Kapitalizm ile Sosyalizmin ayniyeti, medeniyet tarihinin bu büyük tıkanması karşısında Mumford 'makine'leşmemizin tarihini kökenlerinden bugüne ele alır. Avcıların sabırla yonttukları taşlarından otomasyonun doğuşuna Mumford'un yakın okuması teknolojik olarak belirlenmişliğimizi bir kader olmaktan çıkarmak amacında.
'Makine' kelimesini tecrübe edişimize gün geçtikçe daha sert, daha içe işlemeyen bir soğukluk eşlik ediyor. Küresel ısınma devrinde toplumlar makinenin ayazındaymışçasına kaygılı: akıllı zekanın ilk farkedeceği şeyin insanoğlu olarak varlığımızın ne kadar yıkım, şiddet ve gözyaşı getirdiğinden eminiz.
Geçmişte makine insanın kendisini aşmasına bir yardımcı olarak tasavvur ediliyordu; makine ütopyaları insanın lüzumsuz işlerden kurtulup kendini gerçekleştirebilmesi için binyıllardır beklenen fırsatın geldiğini çığırıyordu! Sabah balık tut, öğlen kitap eleştirisi yaz, akşama parti! Modern yaşamı mümkün kılan işbölümünü makinelerin yaratımını mümkün kıldığı bir yeryüzü cennetinde buluşacaktık! Kapitalizm için de Sosyalizm için de makinalaşma özgürleşmenin şartı ve geleceğiydi, bugünse yalnızca insanlığın büyük bir kısmının 'fazlalık' olarak tasnifine ilham veren ucu açık bir süreç.
Mumford'un iki dünya savaşı arasında, 1934'te yayımlanan kitabı Teknik ve Uygarlık'ta atom bombasının yıkımından, bugünkü karabasanlarımızın rüyalarımıza girmesinden çok önce, çıplak gözlerle makineleşmenin yol açacağı varoluşsal buhranları gördü. Kapitalizm ile Sosyalizmin ayniyeti, medeniyet tarihinin bu büyük tıkanması karşısında Mumford 'makine'leşmemizin tarihini kökenlerinden bugüne ele alır. Avcıların sabırla yonttukları taşlarından otomasyonun doğuşuna Mumford'un yakın okuması teknolojik olarak belirlenmişliğimizi bir kader olmaktan çıkarmak amacında.