“Temsil Mekânın Çözümlenmesi” kitabı mekânın Lefebvren mekân anlayışındaki evrenine odaklanarak insanın mekânı (onu çevreleyen fiziki gerçek ve toplumsal gerçeklikleri) kavraması ve düşünce düzlemini genişleterek (toplumsal) özgürleşmesini konu edinmektedir. Bunun için mekânın niteliği gündelik hayat bağlamında Lefebvren mekân anlayışı ve Toplumsal Göstergebilim'in bütünleştirilmesiyle oluşturulan bir çözümleme yaklaşımıyla açıklanmaktadır. Çözümleme “Temsil Mekân”ın yani yaşananın deşifre edilmesini, insanı kuşatan gerçek ve gerçeklik düzleminin ilişkiselliğinin nasıl gerçekleştiğini ortaya koymayı hedeflemektedir. Bununla birlikte araştırmacının karşısında duran mekân (kendi evreninde) nedir? Nasıl ele alınmalıdır? Sorularının yanıtları da irdelenerek mekânın kavranması toplumsal göstergebilimsel olarak derinleştirilmektedir. Birey tercihleriyle kendini özgür kılmaya çalışırken aslında (mekânın her boyutundaki) üretimde etkin aktörlerin düşüncelerince belirlenmiş kimliklere farkında olmadan bürünür. İnsanın özgürleşebilmesi ya da onu kuşatan gerçeklik içinde (toplumsal yapı içinde) “kendini yeniden doğurabilmesi” oldukça sancılı bir durumdur. Bireyin kendi tarihsel sürecinde toplumsal olarak edindiği değerlerinin sarsılması, dönüşmesi ve bireyin kendi yetenekleri, varlık bilinciyle yeniden üretilmesiyle ancak gerçekleşir. Dahası bu durum mekânın kavranması ve (insani ve samimi düzlemlerde bütünü anlamakla oluşabilecek, deneyimsel) farkındalık ediminin içselleştirilmesiyle ancak gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla “Temsil Mekânın Çözümlenmesi” kitabı insanın (toplumsal) mekânında (toplumsal) özgürleşmesiyle ilişkilidir.
“Temsil Mekânın Çözümlenmesi” kitabı mekânın Lefebvren mekân anlayışındaki evrenine odaklanarak insanın mekânı (onu çevreleyen fiziki gerçek ve toplumsal gerçeklikleri) kavraması ve düşünce düzlemini genişleterek (toplumsal) özgürleşmesini konu edinmektedir. Bunun için mekânın niteliği gündelik hayat bağlamında Lefebvren mekân anlayışı ve Toplumsal Göstergebilim'in bütünleştirilmesiyle oluşturulan bir çözümleme yaklaşımıyla açıklanmaktadır. Çözümleme “Temsil Mekân”ın yani yaşananın deşifre edilmesini, insanı kuşatan gerçek ve gerçeklik düzleminin ilişkiselliğinin nasıl gerçekleştiğini ortaya koymayı hedeflemektedir. Bununla birlikte araştırmacının karşısında duran mekân (kendi evreninde) nedir? Nasıl ele alınmalıdır? Sorularının yanıtları da irdelenerek mekânın kavranması toplumsal göstergebilimsel olarak derinleştirilmektedir. Birey tercihleriyle kendini özgür kılmaya çalışırken aslında (mekânın her boyutundaki) üretimde etkin aktörlerin düşüncelerince belirlenmiş kimliklere farkında olmadan bürünür. İnsanın özgürleşebilmesi ya da onu kuşatan gerçeklik içinde (toplumsal yapı içinde) “kendini yeniden doğurabilmesi” oldukça sancılı bir durumdur. Bireyin kendi tarihsel sürecinde toplumsal olarak edindiği değerlerinin sarsılması, dönüşmesi ve bireyin kendi yetenekleri, varlık bilinciyle yeniden üretilmesiyle ancak gerçekleşir. Dahası bu durum mekânın kavranması ve (insani ve samimi düzlemlerde bütünü anlamakla oluşabilecek, deneyimsel) farkındalık ediminin içselleştirilmesiyle ancak gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla “Temsil Mekânın Çözümlenmesi” kitabı insanın (toplumsal) mekânında (toplumsal) özgürleşmesiyle ilişkilidir.