1960'lı yıllarda köy öğretmenlerine "Köy İncelemesi" yapma görevi verilmişti. Ben de kendi köyüme, (Göller Köyü'ne) yeni atanmış, bu görevi itinayla yapmış, bir kitapçık haline getirmiştim. Müfettişler gördükten sonra da yırtıp atmıştım. Bunun, o gün için hiçbir değeri yoktu. Çünkü köy aynen yazdığım şekliyle ortada idi. Herkesin bildiği şeyleri metin halinde saklamamın gereği de yoktu.
Köyümün, 2003 yılındaki durumunu gördüm. Hiç de o zamanlardaki gibi değildi.
Sinop ve köyleri göçüyordu. Biz farkına varmadan azalıyor, küçülüyor, tükeniyordu.
Çocuklarımız, o günlerin yaşam koşullarını öğrensin, babalarının, dedelerinin de bir zamanlar altını ıslattıklarını, çarık giydiklerini, yoksulluk içinde de mutlu olabildiklerini bilsinler istedim.
(Önsöz'den)
1960'lı yıllarda köy öğretmenlerine "Köy İncelemesi" yapma görevi verilmişti. Ben de kendi köyüme, (Göller Köyü'ne) yeni atanmış, bu görevi itinayla yapmış, bir kitapçık haline getirmiştim. Müfettişler gördükten sonra da yırtıp atmıştım. Bunun, o gün için hiçbir değeri yoktu. Çünkü köy aynen yazdığım şekliyle ortada idi. Herkesin bildiği şeyleri metin halinde saklamamın gereği de yoktu.
Köyümün, 2003 yılındaki durumunu gördüm. Hiç de o zamanlardaki gibi değildi.
Sinop ve köyleri göçüyordu. Biz farkına varmadan azalıyor, küçülüyor, tükeniyordu.
Çocuklarımız, o günlerin yaşam koşullarını öğrensin, babalarının, dedelerinin de bir zamanlar altını ıslattıklarını, çarık giydiklerini, yoksulluk içinde de mutlu olabildiklerini bilsinler istedim.
(Önsöz'den)