Türkiye uzun yıllar boyunca farklı terör örgütleri tarafından pek çok saldırıya maruz kalmış ve terörizmle yoğun bir mücadele sürdürmüştür.Toplum bu terör eylemleri hakkındaki bilgiyi büyük ölçüde kitle iletişim araçlarından edinmektedir.Kitle iletişim araçlarına bakıldığında terörün kamunun gündeminde önemli bir yer tuttuğu görülmektedir.Özellikle son yıllarda bu terör saldırıları en çok tartışılan konuların başında gelmektedir.Bugün tartışılan konulardan birisi de teknolojinin gelişimiyle paralel şekilde gelişen bilgi edinmedeki hızın beraberinde getirdiği terörün toplumdaki etkisini artırma riskidir. Bu risk gerekçesi ile terör eylemlerinin ardından medyadaki yayınlara yasal sınırlamalar konulmaya başlanmıştır. Bu da tartışmaların yönünü terör olayları sonrası uygulanan yayın yasaklarına ve basın özgürlüğüne çevirmiştir. Yayın yasaklarının medyanın en temel işlevi olan haber ve bilgi vermeye olumsuz etkisi olduğu yönündeki görüş ile yayın yasaklarının terörizmin amaçlarına hizmet etmemesi için getirilen tedbirler olduğunu belirten görüş arasındaki tartışma,bu çalışmanınsorunsalının temelini oluşturmaktadır.
Bu anlamda yayın yasaklarının terör haberlerine ne şekilde etki ettiği; üç farklı dönemde gerçekleştirilmiş terör saldırılarının iki ulusal gazete üzerinden verilen haberleri, nitel betimleyici yöntem içerisinde yer alan nicelikselve niteliksel içerik analizine tabi tutularak belirlenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda söz konusu dönemlerdeki tirajı yüksek olan iki ulusal ölçekli gazetenin (Hürriyet ve Milliyet) üç terör olayına ilişkin (7 Ağustos 1982 Ankara Esenboğa Saldırısı, 13 Mart 1999 İstanbul Mavi Çarşı Saldırısı, 10 Ekim 2015 Ankara Garı Saldırısı) yayınladığı haberler
Türkiye uzun yıllar boyunca farklı terör örgütleri tarafından pek çok saldırıya maruz kalmış ve terörizmle yoğun bir mücadele sürdürmüştür.Toplum bu terör eylemleri hakkındaki bilgiyi büyük ölçüde kitle iletişim araçlarından edinmektedir.Kitle iletişim araçlarına bakıldığında terörün kamunun gündeminde önemli bir yer tuttuğu görülmektedir.Özellikle son yıllarda bu terör saldırıları en çok tartışılan konuların başında gelmektedir.Bugün tartışılan konulardan birisi de teknolojinin gelişimiyle paralel şekilde gelişen bilgi edinmedeki hızın beraberinde getirdiği terörün toplumdaki etkisini artırma riskidir. Bu risk gerekçesi ile terör eylemlerinin ardından medyadaki yayınlara yasal sınırlamalar konulmaya başlanmıştır. Bu da tartışmaların yönünü terör olayları sonrası uygulanan yayın yasaklarına ve basın özgürlüğüne çevirmiştir. Yayın yasaklarının medyanın en temel işlevi olan haber ve bilgi vermeye olumsuz etkisi olduğu yönündeki görüş ile yayın yasaklarının terörizmin amaçlarına hizmet etmemesi için getirilen tedbirler olduğunu belirten görüş arasındaki tartışma,bu çalışmanınsorunsalının temelini oluşturmaktadır.
Bu anlamda yayın yasaklarının terör haberlerine ne şekilde etki ettiği; üç farklı dönemde gerçekleştirilmiş terör saldırılarının iki ulusal gazete üzerinden verilen haberleri, nitel betimleyici yöntem içerisinde yer alan nicelikselve niteliksel içerik analizine tabi tutularak belirlenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda söz konusu dönemlerdeki tirajı yüksek olan iki ulusal ölçekli gazetenin (Hürriyet ve Milliyet) üç terör olayına ilişkin (7 Ağustos 1982 Ankara Esenboğa Saldırısı, 13 Mart 1999 İstanbul Mavi Çarşı Saldırısı, 10 Ekim 2015 Ankara Garı Saldırısı) yayınladığı haberler