Osmanlı kumandanı İskender Paşa, hiç beklemediği bir anda şahın oğlu İsmail Mirza'nın pususuna düşerek savunmakta olduğunu Erçiş ve Ahlat'ı düşmana terk etmek mecburiyetinde kalmıştı. Acımasızlığıyla tanınan İsmail Mirza, Erciş Kalesi'nin kapılarından Şehre girer girmez çoluk çocuk, kadın, ihtiyar hepsini yok etmiş, bir tek canlıya olsun aman vermemişti. İskender Paşa, bu gafletinin ölümle cezalandırılacağını gayet iyi bilmekteydi.
Büyük hatasından dolayı hayatının sona ereceğini bekleyen paşa, daha önceki büyük hizmetlerinin karşılığı olarak paşanın kendisine gönderdiği hediyeyi görünce şaşırdı. Sapıyla kını som altından olan kılıcı dualarla öperken, Acem şahına kaybettiği savaşın tesellisini yaşıyordu. Artık bundan böyle bu değerli kılıcı hak uğrunda, hakikat uğrunda sallayacaktı... Çünkü padişahın büyük armağanı, İskender Paşa'nın yegane tesellisiydi.
Osmanlı kumandanı İskender Paşa, hiç beklemediği bir anda şahın oğlu İsmail Mirza'nın pususuna düşerek savunmakta olduğunu Erçiş ve Ahlat'ı düşmana terk etmek mecburiyetinde kalmıştı. Acımasızlığıyla tanınan İsmail Mirza, Erciş Kalesi'nin kapılarından Şehre girer girmez çoluk çocuk, kadın, ihtiyar hepsini yok etmiş, bir tek canlıya olsun aman vermemişti. İskender Paşa, bu gafletinin ölümle cezalandırılacağını gayet iyi bilmekteydi.
Büyük hatasından dolayı hayatının sona ereceğini bekleyen paşa, daha önceki büyük hizmetlerinin karşılığı olarak paşanın kendisine gönderdiği hediyeyi görünce şaşırdı. Sapıyla kını som altından olan kılıcı dualarla öperken, Acem şahına kaybettiği savaşın tesellisini yaşıyordu. Artık bundan böyle bu değerli kılıcı hak uğrunda, hakikat uğrunda sallayacaktı... Çünkü padişahın büyük armağanı, İskender Paşa'nın yegane tesellisiydi.