Mezopotamya insanlarinin Tanrilarla konustugu zamanlarda dogmus bir efsane, Osmanli'nin büyülü sokaklarinda tekrar hayat buluyor. Baharat tünelinin ozanlari, eski tilsim üstatlari ve hatta bizzat saray ahalisi efsunlu Hikayeyi kulaktan kulaga. Zaman insanoglunun avuçlarindan kayip giderken, Tilsim-i Kudret efsanesi de yasadigimiz çaga ulasiyor; Fakat Istanbul'un kadim sokaklari, tüm bunlarin bir efsaneden çok daha fazlasi oldugunu anlatiyor. “Ugultularin arasinda bir ses duydum,Öte diyardan bir haykiris.Araladim bin zincirli kapiyi ardina dek,Korkuyla kavrulan birini buldum.Kil gibi ince bir ipin üzerinde yürüdüm,Kanim yere damlarken insan tohumlarini gördüm,Bedenim alevin korudur, yalanin özü,Atesten topraga, hiçlikten varliga döndüm.”
Mezopotamya insanlarinin Tanrilarla konustugu zamanlarda dogmus bir efsane, Osmanli'nin büyülü sokaklarinda tekrar hayat buluyor. Baharat tünelinin ozanlari, eski tilsim üstatlari ve hatta bizzat saray ahalisi efsunlu Hikayeyi kulaktan kulaga. Zaman insanoglunun avuçlarindan kayip giderken, Tilsim-i Kudret efsanesi de yasadigimiz çaga ulasiyor; Fakat Istanbul'un kadim sokaklari, tüm bunlarin bir efsaneden çok daha fazlasi oldugunu anlatiyor. “Ugultularin arasinda bir ses duydum,Öte diyardan bir haykiris.Araladim bin zincirli kapiyi ardina dek,Korkuyla kavrulan birini buldum.Kil gibi ince bir ipin üzerinde yürüdüm,Kanim yere damlarken insan tohumlarini gördüm,Bedenim alevin korudur, yalanin özü,Atesten topraga, hiçlikten varliga döndüm.”