Toplu Oyunlar 2

Stok Kodu:
9789754311754
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%22 indirimli
14,00
10,92
9789754311754
485471
Toplu Oyunlar 2
Toplu Oyunlar 2
10.92

Toplu Oyunlar-2 adıyla yayımlanan üç oyundan "Koridor" 1996 yılında Yunus Nadi Uzun Metrajlı Film Senaryosu yarışmasında en iyi senaryo ödülü kazanmıştır. 12 Eylül'de emniyet müdürlüklerinden yaşanan acıları anlatan bu oyunda insanlığını yitirmemeye çalışan bir polis memurunun durumu anlatılmaktadır. 12 Eylül'de işkence üssü olan emniyet müdürlüklerinde bazı erdemlerini yitirmeden polis kalınabilir miydi? Yönetimler buna izin verirler miydi?..

Kitabın ikinci oyunu "Cinci Hoca" Osmanlı tarihinde yaşamış bir kişidir. Cinci Hoca veya Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin Efendi 17. yüzyılda yaşamış Osmanlı sarayının ünlü üfürükçüsüdür. Akli dengesi bozuk olan Osmanlı padişahı I. İbrahim'i tedavi etmesiyle ün kazanmıştır. Padişahı, cinlerini bırakıp onu kötü duruma düşürebileceği tehdidiyle kazasker rütbesine dek yükselmiş olan bu medrese öğrencisi, yıllarca sarayı avucunun içinde tutmuştur.

Üçüncü oyun "Uysal Yurttaş Projesi" bilinen bir olayı tiyatro diliyle anlatıyor. Askeri bir darbeyle başa geçen yönetimlerin en büyük isteği o ülkedeki insanların uysal yurttaş olmalarıdır. Baskıyla bunu sağlayabilirler aslında. Ancak, baskının bir takım tepkileri de olacağından yurttaşların doğuştan uysal yaratılmalarını isterler. Oyunumuzdaki, askeri darbenin başı da ülkesinde ünlü bir profesörün bunu yapabileceğini öğrenir ve kendisinden "Uysal Yurttaşlar" üretmesini ister. bir aydın bu isteğe boyun eğebilir mi? Eğmezse faşizmin insan çöplüğünde nasıl ayakta kalabilir?..

Toplu Oyunlar-2 adıyla yayımlanan üç oyundan "Koridor" 1996 yılında Yunus Nadi Uzun Metrajlı Film Senaryosu yarışmasında en iyi senaryo ödülü kazanmıştır. 12 Eylül'de emniyet müdürlüklerinden yaşanan acıları anlatan bu oyunda insanlığını yitirmemeye çalışan bir polis memurunun durumu anlatılmaktadır. 12 Eylül'de işkence üssü olan emniyet müdürlüklerinde bazı erdemlerini yitirmeden polis kalınabilir miydi? Yönetimler buna izin verirler miydi?..

Kitabın ikinci oyunu "Cinci Hoca" Osmanlı tarihinde yaşamış bir kişidir. Cinci Hoca veya Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin Efendi 17. yüzyılda yaşamış Osmanlı sarayının ünlü üfürükçüsüdür. Akli dengesi bozuk olan Osmanlı padişahı I. İbrahim'i tedavi etmesiyle ün kazanmıştır. Padişahı, cinlerini bırakıp onu kötü duruma düşürebileceği tehdidiyle kazasker rütbesine dek yükselmiş olan bu medrese öğrencisi, yıllarca sarayı avucunun içinde tutmuştur.

Üçüncü oyun "Uysal Yurttaş Projesi" bilinen bir olayı tiyatro diliyle anlatıyor. Askeri bir darbeyle başa geçen yönetimlerin en büyük isteği o ülkedeki insanların uysal yurttaş olmalarıdır. Baskıyla bunu sağlayabilirler aslında. Ancak, baskının bir takım tepkileri de olacağından yurttaşların doğuştan uysal yaratılmalarını isterler. Oyunumuzdaki, askeri darbenin başı da ülkesinde ünlü bir profesörün bunu yapabileceğini öğrenir ve kendisinden "Uysal Yurttaşlar" üretmesini ister. bir aydın bu isteğe boyun eğebilir mi? Eğmezse faşizmin insan çöplüğünde nasıl ayakta kalabilir?..

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat