Sosyolojinin bir alt disiplini olan Kurumlar Sosyolojisi alanında geniş kapsamlı kaynak eser bulma konusunda sıkıntılar olduğu bir çoğumuzca bilinmektedir. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, öncelikle, hem bu konuda ortaya çıkan bir boşluğu doldurmak hem de temel toplumsal kurumlara ilgi duyanlara yararlı olmaktır. Bu bağlamda yerli ve yabancı kaynakların ışığında temel toplumsal kurumlar objektif, açık, anlaşılır ve akıcı bir dille ele alınmaya çalışılmıştır.Kurumlar sosyolojisine bir başlangıç niteliğinde olan bu çalışmada ele alınan başlıca kurumlar; siyaset, hukuk, ekonomi, aile, din, eğitim ve serbest zamanlardır. Bu kurumlar incelenirken, mümkün olduğunca, bunların ilk defa nasıl ve niçin oluştuğu ile ilgili tartışmalardan uzak durulmuştur. Çünkü bu tür tartışmalar hem sonu gelmeyen hem de bir çok spekülatif görüş ve yorumu içeren tartışmalardır. Dolayısıyla bu çalışma, kurumların kökenleriyle ilgili spekülatif tartışmalardan ziyade, kurumların yapıları, fonksiyonları ve birbirleriyle olan ilişkileri üzerine odaklanmıştır. Bu bağlamda bir giriş niteliği taşıyan bu eserde temel toplumsal kurumların yapısı, içeriği, fonksiyonları, alt kurumları ile bunların genel sosyal yapı içerisindeki yerleri ve diğer kurumlarla olan ilişkileri ele alınmakta ve irdelenmeye çalışılmaktadır.
Sosyolojinin bir alt disiplini olan Kurumlar Sosyolojisi alanında geniş kapsamlı kaynak eser bulma konusunda sıkıntılar olduğu bir çoğumuzca bilinmektedir. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, öncelikle, hem bu konuda ortaya çıkan bir boşluğu doldurmak hem de temel toplumsal kurumlara ilgi duyanlara yararlı olmaktır. Bu bağlamda yerli ve yabancı kaynakların ışığında temel toplumsal kurumlar objektif, açık, anlaşılır ve akıcı bir dille ele alınmaya çalışılmıştır.Kurumlar sosyolojisine bir başlangıç niteliğinde olan bu çalışmada ele alınan başlıca kurumlar; siyaset, hukuk, ekonomi, aile, din, eğitim ve serbest zamanlardır. Bu kurumlar incelenirken, mümkün olduğunca, bunların ilk defa nasıl ve niçin oluştuğu ile ilgili tartışmalardan uzak durulmuştur. Çünkü bu tür tartışmalar hem sonu gelmeyen hem de bir çok spekülatif görüş ve yorumu içeren tartışmalardır. Dolayısıyla bu çalışma, kurumların kökenleriyle ilgili spekülatif tartışmalardan ziyade, kurumların yapıları, fonksiyonları ve birbirleriyle olan ilişkileri üzerine odaklanmıştır. Bu bağlamda bir giriş niteliği taşıyan bu eserde temel toplumsal kurumların yapısı, içeriği, fonksiyonları, alt kurumları ile bunların genel sosyal yapı içerisindeki yerleri ve diğer kurumlarla olan ilişkileri ele alınmakta ve irdelenmeye çalışılmaktadır.