İktidar ile ilgili meselelerle ilgilenen herhangi bir kimsenin, düzen fikrinin her daim mevcudiyeti, duygusal gücü ve siyasi çekiciliği tarafından etkilenmesi kaçınılmazdır. Bu kitap, düzenin inşası île ilgili olarak polisin -zabtetmenin- rolünü ele almaktadır.
Polis, devlet erki ve düzen sorunu arasındaki ilişkileri kısaca ele aldıktan sonra, Neocleous, on sekizinci yüzyıl fiberalizminin, polis kavramını nasıl rafineleştirdiğine odaklanmakta ve bunun sermaye erki ile daha geniş toplumsal kontrol meselelerinin üstünü nasıl örtüğünü açıklamaya çalışmaktadır. Hedeflenen, zabtetmeyi, basitçe, suç ve kanun devleti bağlamında ele alan ve yanıltıcı geçerliliğini halen sürdüren liberal yaklaşımı mahkum etmek olarak belirmektedir.
Buna karşılık Neocleous, zabtetmenin işlediği yaygın kurumsal mekanizmalar bağlamında, daha genişletilmiş bir polis kavramsallaştırması önermektedir. Bu kurumlar düzenin sadece korunması ve yeniden üretilmesiyle değil, inşası ile, özellikle de ücretli emek üzerinde temellenen düzenin inşası ile de ilgilenmektedirler. Bu hususlar üzerinde duran kitap, devletin sivil toplumu nasıl zabtettiğini ve düzenin, hukuk ve idare üzerinden nasıl tesis edildiğini anlamak açısından daha geniş bir bakış açışı edinmeyi mümkün kılmaktadır.
İktidar ile ilgili meselelerle ilgilenen herhangi bir kimsenin, düzen fikrinin her daim mevcudiyeti, duygusal gücü ve siyasi çekiciliği tarafından etkilenmesi kaçınılmazdır. Bu kitap, düzenin inşası île ilgili olarak polisin -zabtetmenin- rolünü ele almaktadır.
Polis, devlet erki ve düzen sorunu arasındaki ilişkileri kısaca ele aldıktan sonra, Neocleous, on sekizinci yüzyıl fiberalizminin, polis kavramını nasıl rafineleştirdiğine odaklanmakta ve bunun sermaye erki ile daha geniş toplumsal kontrol meselelerinin üstünü nasıl örtüğünü açıklamaya çalışmaktadır. Hedeflenen, zabtetmeyi, basitçe, suç ve kanun devleti bağlamında ele alan ve yanıltıcı geçerliliğini halen sürdüren liberal yaklaşımı mahkum etmek olarak belirmektedir.
Buna karşılık Neocleous, zabtetmenin işlediği yaygın kurumsal mekanizmalar bağlamında, daha genişletilmiş bir polis kavramsallaştırması önermektedir. Bu kurumlar düzenin sadece korunması ve yeniden üretilmesiyle değil, inşası ile, özellikle de ücretli emek üzerinde temellenen düzenin inşası ile de ilgilenmektedirler. Bu hususlar üzerinde duran kitap, devletin sivil toplumu nasıl zabtettiğini ve düzenin, hukuk ve idare üzerinden nasıl tesis edildiğini anlamak açısından daha geniş bir bakış açışı edinmeyi mümkün kılmaktadır.