Belirli bir konuda istediğini alabilme isteğiyle ortaya çıkan toplumsal hareketlerin geri planında belki de dünyayı değiştirebilme düşüncesi hâkimdir. Çünkü var olan sıkıntıyı ortadan kaldırmaya yardımcı olup tamamen istenilen bir düzenin oluşturulma çabası, bir değişimin ve yeni bir dünya düzeninin habercisidir aslında. Eski toplumsal hareketlerde bu çaba daha çok ekonomik ve sınıf temelli eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı amaçlıyorken yeni toplumsal hareketlerle birlikte bu çaba farklı bir boyuta taşınarak kimlik, insan hakları, çevre, nükleer karşıtlığı, barış hareketleri vb. hareketler olarak gerçekleşmeye başlamıştır. Bu dönüşümle birlikte eskinin kamusal meydanlarda gerçekleşen hareketleri yeni toplumsal hareketler olarak, 90'lı yılların başları özellikle de 2000'li yıllarla birlikte sanal kamusal alanlarda seslerini duyurmaya başlamıştır. Bu hareketlerden bazıları örgütlenme noktasında interneti, sokağa çıkabilmek için bir aracı olarak kullanırken bazıları ise tamamen internet ve sosyal medya ortamlarında seslerini duyurmayı tercih etmektedirler. Bu bağlamda bu kitap, toplumsal hareketlerin geçmişten günümüze geçirdiği yapısal değişim ile birlikte örgütlenme ve eylem tarzlarında da nasıl bir değişim yaşadığını dünya üzerindeki önemli örneklerle birlikte okuyucusuyla buluşturmayı amaçlamaktadır.
Belirli bir konuda istediğini alabilme isteğiyle ortaya çıkan toplumsal hareketlerin geri planında belki de dünyayı değiştirebilme düşüncesi hâkimdir. Çünkü var olan sıkıntıyı ortadan kaldırmaya yardımcı olup tamamen istenilen bir düzenin oluşturulma çabası, bir değişimin ve yeni bir dünya düzeninin habercisidir aslında. Eski toplumsal hareketlerde bu çaba daha çok ekonomik ve sınıf temelli eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı amaçlıyorken yeni toplumsal hareketlerle birlikte bu çaba farklı bir boyuta taşınarak kimlik, insan hakları, çevre, nükleer karşıtlığı, barış hareketleri vb. hareketler olarak gerçekleşmeye başlamıştır. Bu dönüşümle birlikte eskinin kamusal meydanlarda gerçekleşen hareketleri yeni toplumsal hareketler olarak, 90'lı yılların başları özellikle de 2000'li yıllarla birlikte sanal kamusal alanlarda seslerini duyurmaya başlamıştır. Bu hareketlerden bazıları örgütlenme noktasında interneti, sokağa çıkabilmek için bir aracı olarak kullanırken bazıları ise tamamen internet ve sosyal medya ortamlarında seslerini duyurmayı tercih etmektedirler. Bu bağlamda bu kitap, toplumsal hareketlerin geçmişten günümüze geçirdiği yapısal değişim ile birlikte örgütlenme ve eylem tarzlarında da nasıl bir değişim yaşadığını dünya üzerindeki önemli örneklerle birlikte okuyucusuyla buluşturmayı amaçlamaktadır.