Sosyolojinin aslî kavramı olanToplum'un esasen birideaolduğu, bir fotoğraf olarak ânı tasvire yönelik işlev gördüğünü söylemek gerekir. OysaToplumun Mantığı'nın perspektifi,Toplumlaşmakavramını toplumla ikâme ederek; ân olarak dondurulmuş bir yapının farklıpratik akıl yürütmeleriyansıtan somut pratiklerden meydana gelen bir sürece dikkat çekmektir. Bu anlamdaToplumlaşma(Societaliztation)'dan kasıt, belli bir mekânda ve zamanda oluşan toplumsal ilişkilerin kurumsal bir çerçeveye oturtulmasına yönelik ucu açık (değişim içeren) karmaşık süreçler arasındaki etkileşimler bütünüdür.Toplumdediğimizde bu, bir bütünün dondurulmuş mekân ve zamanda bir fotoğrafı içerilmesine ve politik bir çerçeveleme ile aşkın idea hâline getirilmesine atıfta bulunur. Toplumlaşma ise, binlerce fotoğrafın (ânın) birbirine eklenmesiyle (buna tarihsel süreç diyelim) ortaya çıkan bir filmdir. Filmi meydana getiren anların her birinin hikâyesi ayrıdır. Fakat film, son tahlilde, o anların bir bütünsel anlatısıdır (hikâye edilişidir) ve “son” olarak sunulan ise aslında yeni bir filmin “başlangıcı” olarak görülebilir. Bu anlatının “mantıksal” bir zeminde ilerliyor olması; her biri arkasında-örtük veya açık-bir ideanın bulunduğu pratik akıl yürütmeleri teşkil eder. Neticede olup bitenlerin ortak bir çerçeveye oturtulmasıyla ilgili ikna edilmiş çıkarımların geçici tutarlılığından meydana gelen bir zemin hâsıl olur.
Toplumun Mantığı,“bu geçici tutarlılık” bağlamında sosyolojiye başka bir perspektifle bakma girişimidir.
Sosyolojinin aslî kavramı olanToplum'un esasen birideaolduğu, bir fotoğraf olarak ânı tasvire yönelik işlev gördüğünü söylemek gerekir. OysaToplumun Mantığı'nın perspektifi,Toplumlaşmakavramını toplumla ikâme ederek; ân olarak dondurulmuş bir yapının farklıpratik akıl yürütmeleriyansıtan somut pratiklerden meydana gelen bir sürece dikkat çekmektir. Bu anlamdaToplumlaşma(Societaliztation)'dan kasıt, belli bir mekânda ve zamanda oluşan toplumsal ilişkilerin kurumsal bir çerçeveye oturtulmasına yönelik ucu açık (değişim içeren) karmaşık süreçler arasındaki etkileşimler bütünüdür.Toplumdediğimizde bu, bir bütünün dondurulmuş mekân ve zamanda bir fotoğrafı içerilmesine ve politik bir çerçeveleme ile aşkın idea hâline getirilmesine atıfta bulunur. Toplumlaşma ise, binlerce fotoğrafın (ânın) birbirine eklenmesiyle (buna tarihsel süreç diyelim) ortaya çıkan bir filmdir. Filmi meydana getiren anların her birinin hikâyesi ayrıdır. Fakat film, son tahlilde, o anların bir bütünsel anlatısıdır (hikâye edilişidir) ve “son” olarak sunulan ise aslında yeni bir filmin “başlangıcı” olarak görülebilir. Bu anlatının “mantıksal” bir zeminde ilerliyor olması; her biri arkasında-örtük veya açık-bir ideanın bulunduğu pratik akıl yürütmeleri teşkil eder. Neticede olup bitenlerin ortak bir çerçeveye oturtulmasıyla ilgili ikna edilmiş çıkarımların geçici tutarlılığından meydana gelen bir zemin hâsıl olur.
Toplumun Mantığı,“bu geçici tutarlılık” bağlamında sosyolojiye başka bir perspektifle bakma girişimidir.