''...Heey Harman Mehmet! Birgün seni de altıma ahrsam herşeyi anlayacaksın. Günahım ne ki beni gaddarca cezalandırıyorsun? Herkes bahara gülüp yazda nimet sofrası olurken ben yaslı, ağlıyorum. Yaratılışımın zıddına hareket ediyorsun. Allah seni imtihan ediyor. Ben de vücudun gibi sana emanetim. Emanete hiyanet cezası çekeceksin...'
Oturduğu taşın üstünde irkilip toprağı eline alan Harman Mehmet'in içine köz girmişti. Toprağı görmüyordu ama hissediyordu. Toprak avucunda pıtır pıtırdı. Zerrecikler terliydi. Toprak şehvetlenmiş, hararetlenmiş en önemlisi de terlemişti. Toprak öfkeli ve kinliydi. Toprağın teri demek; toprağın azabı, göklerin kızgınlığıydı. Her çiftçi toprağın terini anlamazdı. Sadece Harman Mehmet gibi toprak uzmanları bunu bilirdi. Rahmete tam doymamış bir topraktı. Yağmur sadece yüzeyde akmış, içine sinmemişti.... Toprak son anda isteğine kavuşmasaydı, kısırlığa gidecekti. Tıpkı çocuktan kesilmiş bir kadının hali vardı toprakta. Toprak hastaydı. Veremli bir hastanın gece ateşlemesi gibi o da gündüz terlemişti..."
''...Heey Harman Mehmet! Birgün seni de altıma ahrsam herşeyi anlayacaksın. Günahım ne ki beni gaddarca cezalandırıyorsun? Herkes bahara gülüp yazda nimet sofrası olurken ben yaslı, ağlıyorum. Yaratılışımın zıddına hareket ediyorsun. Allah seni imtihan ediyor. Ben de vücudun gibi sana emanetim. Emanete hiyanet cezası çekeceksin...'
Oturduğu taşın üstünde irkilip toprağı eline alan Harman Mehmet'in içine köz girmişti. Toprağı görmüyordu ama hissediyordu. Toprak avucunda pıtır pıtırdı. Zerrecikler terliydi. Toprak şehvetlenmiş, hararetlenmiş en önemlisi de terlemişti. Toprak öfkeli ve kinliydi. Toprağın teri demek; toprağın azabı, göklerin kızgınlığıydı. Her çiftçi toprağın terini anlamazdı. Sadece Harman Mehmet gibi toprak uzmanları bunu bilirdi. Rahmete tam doymamış bir topraktı. Yağmur sadece yüzeyde akmış, içine sinmemişti.... Toprak son anda isteğine kavuşmasaydı, kısırlığa gidecekti. Tıpkı çocuktan kesilmiş bir kadının hali vardı toprakta. Toprak hastaydı. Veremli bir hastanın gece ateşlemesi gibi o da gündüz terlemişti..."