Gerçeklik; dünyada en çok sevdiği iki kadından birinin “Nasılsın?” sorusuyla aniden yüzüne çarptı Bora'nın.
“Bundan üç ay önce ne hayaller kuruyordum anne. Dünyayı gezecektim. Kendi evime çıkacaktım.
Evlenecektim. Zengin olacaktım, başarılı olacaktım. Ölüm aklımın ucunda yoktu. Hep gelecek vardı şu an ölümün durduğu yerde. Hep hayat vardı. Hep hayallerim vardı. Sadece üç ay! Doksan gün önce, iyiydim anne. Ama şimdi... Ölüyorum...”
Diyemedi. Bu aralar iyi ve kötü günleri oluyordu Bora'nın. Bazen konuşamayacak kadar hâlsiz
hissediyordu kendini. O gün de öyle bir gündü. O yüzden annesine uzun uzun cevap veremedi. “İyi...” dedi belli belirsiz.
Gerçeklik; dünyada en çok sevdiği iki kadından birinin “Nasılsın?” sorusuyla aniden yüzüne çarptı Bora'nın.
“Bundan üç ay önce ne hayaller kuruyordum anne. Dünyayı gezecektim. Kendi evime çıkacaktım.
Evlenecektim. Zengin olacaktım, başarılı olacaktım. Ölüm aklımın ucunda yoktu. Hep gelecek vardı şu an ölümün durduğu yerde. Hep hayat vardı. Hep hayallerim vardı. Sadece üç ay! Doksan gün önce, iyiydim anne. Ama şimdi... Ölüyorum...”
Diyemedi. Bu aralar iyi ve kötü günleri oluyordu Bora'nın. Bazen konuşamayacak kadar hâlsiz
hissediyordu kendini. O gün de öyle bir gündü. O yüzden annesine uzun uzun cevap veremedi. “İyi...” dedi belli belirsiz.