Tekdüze yaşantısıyla kendi halinde bir çağrı merkezi çalışanı, gördüğü kabusların etkisinde attığı birkaç adımla, acımasız hesaplaşmaların ortasında kalır.
Toz, İstanbul'un gecekondu mahallerinde, karanlığın yanan bedenlerle aydınlandığı geceyle başlayan; ruhlarından çok önce kurtulmuş insanların hesaplaşmalarını anlatan bir uzun öykü.
“Gözlerini zar zor açabilmişti. Görüşü pek net sayılmazdı. Soğuk betonun üzerinde omzunun üzerinde yatıyordu. Dışarıdan gelen zayıf ışığın yardımıyla nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Aldığı okkalı darbeyle sağ gözü neredeyse kapanmıştı. Yüzünde ve boynunda kimi yerlerde kurumaya yüz tutmuş yapış yapış kan, ağzında da kandan olsa gerek tuzlu ve metalik bir tat vardı.”
Tekdüze yaşantısıyla kendi halinde bir çağrı merkezi çalışanı, gördüğü kabusların etkisinde attığı birkaç adımla, acımasız hesaplaşmaların ortasında kalır.
Toz, İstanbul'un gecekondu mahallerinde, karanlığın yanan bedenlerle aydınlandığı geceyle başlayan; ruhlarından çok önce kurtulmuş insanların hesaplaşmalarını anlatan bir uzun öykü.
“Gözlerini zar zor açabilmişti. Görüşü pek net sayılmazdı. Soğuk betonun üzerinde omzunun üzerinde yatıyordu. Dışarıdan gelen zayıf ışığın yardımıyla nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Aldığı okkalı darbeyle sağ gözü neredeyse kapanmıştı. Yüzünde ve boynunda kimi yerlerde kurumaya yüz tutmuş yapış yapış kan, ağzında da kandan olsa gerek tuzlu ve metalik bir tat vardı.”