Bu çalışmada Çarlık Rusyası'nın yıkılmasından sonra, Mavera-yı Kafkasya'da meydana gelen gelişmelerle birlikte, Türkiye - Mavera-yı Kafkasya ilişkilerine ve özellikle taraflar arasında yapılan Trabzon ve Batum Konferanslarına ağırlık verilmiştir. Şubat ihtilali ile başlayan bu tarihi ilişki süreci, anahatlarıyla ifade etmek gerekirse, Ekim İhtilali, Brest-Litovski Barışı, Trabzon Konferansı, Mavera-yı Kafkasya'nın bağımsızlığını ilan etmesi, Batum Konferası ve federasyonun dağılması, yeni kurulan Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve Şimali Kafkasya devletlerinin Türkiye ile ayrı barış müzakereleri yapmalarıyla devam etmiş ve nihayet adı geçen tarafların Batum'da imza ettikleri toplam yirmi adet barış antlaşmasının ele alınıp, incelenmesiyle tamalanmıştır. Bunlar gerçekleşirken de, Türkiye'nin bölgeye karşı takiğ ettiği politikalar ve Mavera-yı Kafkasya Federasyonu'nu oluşturan Gürcü, Ermeni ve Azerbaycan Türkleriyle olan müttehid ve münferit ilişkilerin ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır. Üstelik ele alınan her hadisede, meselenin Türkiye ve Mavera-yı Kafkasya açısından incelenmesine özellikle dikkat edilmiştir.
Bu çalışmada Çarlık Rusyası'nın yıkılmasından sonra, Mavera-yı Kafkasya'da meydana gelen gelişmelerle birlikte, Türkiye - Mavera-yı Kafkasya ilişkilerine ve özellikle taraflar arasında yapılan Trabzon ve Batum Konferanslarına ağırlık verilmiştir. Şubat ihtilali ile başlayan bu tarihi ilişki süreci, anahatlarıyla ifade etmek gerekirse, Ekim İhtilali, Brest-Litovski Barışı, Trabzon Konferansı, Mavera-yı Kafkasya'nın bağımsızlığını ilan etmesi, Batum Konferası ve federasyonun dağılması, yeni kurulan Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve Şimali Kafkasya devletlerinin Türkiye ile ayrı barış müzakereleri yapmalarıyla devam etmiş ve nihayet adı geçen tarafların Batum'da imza ettikleri toplam yirmi adet barış antlaşmasının ele alınıp, incelenmesiyle tamalanmıştır. Bunlar gerçekleşirken de, Türkiye'nin bölgeye karşı takiğ ettiği politikalar ve Mavera-yı Kafkasya Federasyonu'nu oluşturan Gürcü, Ermeni ve Azerbaycan Türkleriyle olan müttehid ve münferit ilişkilerin ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır. Üstelik ele alınan her hadisede, meselenin Türkiye ve Mavera-yı Kafkasya açısından incelenmesine özellikle dikkat edilmiştir.