Çelişki, Dostoyevski'nin onu kolayca suçlu yapmış olabilecek oldukça güçlü yıkıcı itkisinin gerçek hayatında temelde kendi kişiliğine (dışarıya değil içeriye) yönlendirilmiş olduğunun, dolayısıyla mazoşizm ve bir suçluluk duygusu olarak ifade edildiğinin farkındalığıyla çözülür.
Ancak kişiliği asabiyetinde, eziyet etmeyi sevişinde ve sevdiği insanlara karşı bile tahammülsüzlüğünde açığa çıkan, yanı sıra bir yazar olarak okurlarına davranış biçiminde de görülen sadistik özellikleri çokça korumuştur. Dolayısıyla küçük şeyler söz konusu olduğunda başkalarına karşı, büyük şeyler söz konusu olduğunda da kendisine karşı sadistaslında mazoşist, yani olabilecek en yumuşak, kibar ve yardımsever insan olmuştur.
Çelişki, Dostoyevski'nin onu kolayca suçlu yapmış olabilecek oldukça güçlü yıkıcı itkisinin gerçek hayatında temelde kendi kişiliğine (dışarıya değil içeriye) yönlendirilmiş olduğunun, dolayısıyla mazoşizm ve bir suçluluk duygusu olarak ifade edildiğinin farkındalığıyla çözülür.
Ancak kişiliği asabiyetinde, eziyet etmeyi sevişinde ve sevdiği insanlara karşı bile tahammülsüzlüğünde açığa çıkan, yanı sıra bir yazar olarak okurlarına davranış biçiminde de görülen sadistik özellikleri çokça korumuştur. Dolayısıyla küçük şeyler söz konusu olduğunda başkalarına karşı, büyük şeyler söz konusu olduğunda da kendisine karşı sadistaslında mazoşist, yani olabilecek en yumuşak, kibar ve yardımsever insan olmuştur.