Trakya Bölgesi'ndeki Sediment Kirliliğinin Ekolojik Riskler Açısından Araştırılması Küçük Çekmece, Terkos, Gala ve Mert Göllerinin İncelenmesi
Geçtiğimiz yüzyılda, dünya üzerinde en büyük kaygı kontrolsüz nüfus artışı, sınırsız sanayi büyümesi ve artan nüfusun, küresel ısınma ve salgın hastalıklar da düşünüldüğünde, gıda ve su ihtiyacının karşılanabilmesi olmuştur. Ancak artan nüfusun dünya üzerindeki olumsuz etkileri temiz su ihtiyacının karşılanması açısından da zorluklar ortaya çıkarmıştır. Tarım, sanayi, kentleşme ve yüksek taşıt kirliliği temiz su kaynakları ve sulak alan ekosistemleri üzerinde büyük bir insan baskısı yaratmıştır. Artan nüfusla beraber ekosistem üzerinde insanın olumsuz etkileri de artmıştır.
Bu bağlamda sorunların tespiti ve çözümüne yönelik akademik çalışmaların gerekliliği kaçınılmazdır. Suyun öneminin daha iyi anlaşılmasının doğal bir sonucu olarak sulak alanlar ve göller üzerindekiinsan baskısı ve ekolojik risklerin değerlendirilmesine dair çalışmalar her geçen gün artmaktadır. Bu çalışma sonucunda, yoğun nüfus ve antropojenik baskı altında olan Trakya bölgesinde seçilmiş dört farklı göldeki ekolojik risklerin tespiti ve bunların çözümüne ilişkin öneriler sunulmuştur. Coğrafi perspektiften kopmayacak şekilde, ekolojik risklerin kantitatif olarak belirlenmesini amaçlayan, dolayısıyla bir yandan da karar vericiler ve yerel yönetimlere bir bilimsel veri seti sunan bu çalışmanın göllerdearaştırmayapacaklara da katkı vermesi beklenmektedir. Bu kitap ÇOMÜ Bap birimi destekli, 1173 numaralı projeden üretilmiştir.
Geçtiğimiz yüzyılda, dünya üzerinde en büyük kaygı kontrolsüz nüfus artışı, sınırsız sanayi büyümesi ve artan nüfusun, küresel ısınma ve salgın hastalıklar da düşünüldüğünde, gıda ve su ihtiyacının karşılanabilmesi olmuştur. Ancak artan nüfusun dünya üzerindeki olumsuz etkileri temiz su ihtiyacının karşılanması açısından da zorluklar ortaya çıkarmıştır. Tarım, sanayi, kentleşme ve yüksek taşıt kirliliği temiz su kaynakları ve sulak alan ekosistemleri üzerinde büyük bir insan baskısı yaratmıştır. Artan nüfusla beraber ekosistem üzerinde insanın olumsuz etkileri de artmıştır.
Bu bağlamda sorunların tespiti ve çözümüne yönelik akademik çalışmaların gerekliliği kaçınılmazdır. Suyun öneminin daha iyi anlaşılmasının doğal bir sonucu olarak sulak alanlar ve göller üzerindekiinsan baskısı ve ekolojik risklerin değerlendirilmesine dair çalışmalar her geçen gün artmaktadır. Bu çalışma sonucunda, yoğun nüfus ve antropojenik baskı altında olan Trakya bölgesinde seçilmiş dört farklı göldeki ekolojik risklerin tespiti ve bunların çözümüne ilişkin öneriler sunulmuştur. Coğrafi perspektiften kopmayacak şekilde, ekolojik risklerin kantitatif olarak belirlenmesini amaçlayan, dolayısıyla bir yandan da karar vericiler ve yerel yönetimlere bir bilimsel veri seti sunan bu çalışmanın göllerdearaştırmayapacaklara da katkı vermesi beklenmektedir. Bu kitap ÇOMÜ Bap birimi destekli, 1173 numaralı projeden üretilmiştir.