Gaziantep, tarih boyunca mücadelenin ve azmin vücut bulduğu bir şehir olmuştur. Zorluklarla karşılaştığında şikayet etmek yerine bir çözüm yolunu aramıştır. Düşman Antep'i kuşattığında da mücadelesinden vazgeçmemiş ve kendi cephanesini elindeki imkanlar ile becerikli ustaları sayesinde üretmesini bilmiştir. Bir kültür ve ticaret merkez olma vasfını her daim muhafaza eden Gaziantep, bugün de ülkemize her alanda katma değer üreten şehirlerin başında gelmektedir.
Tarihten günümüze Gaziantep bağrından birçok önemli sima çıkarmıştır. Bu önemli simalar aynı zamanda yurt çapında bilinen etkili kişiler olmuşlardır. Bir taraftan bağımsızlık mücadelesinde ön saflarda yerini alan bu mümtaz şahsiyetler, diğer taraftan da Gaziantep'in ve Türkiye'nin kalkınması için çalışmışlardır. İşte önemli simalardan birisi de Gaziantep sevdalısı olan Tüfekçi Yusuf Usta'dır.
Tüfekçi Yusuf Usta, 1893 yılında Antep'in Alaybey Mahallesi Sadıkoğlu Sokağı'nda dünyaya gelmiştir. Babası Abdullah Ağa, annesi çevresinde Nur Fatma Hoca olarak bilinen Nur Fatma Hanım'dır. Yusuf Usta, gençlik yıllarında babası Abdullah Ağa'nın yanında çulha dokumacılığı yapmıştır. Bir süre daha mesleğe devam etmiş fakat asıl yeteneği olan ve ismini duyuracak olan tüfekçiliğe geçerek bu alanda ustalaşmıştır. Çanakkale cephesi için yapılan seferberlik çağrısında silah altına alınarak 6 Haziran 1915'te askerlik görevine başlamıştır. Üç yıl cephede görev yapmıştır. Tüfekçiliğe olan yatkınlığından dolayı Bigalı Esliha Tamirhanesi ve daha sonra Zeytinburnu Mavzer ve Silah Fabrikası'nda çalışmıştır. Zeytinburnu Mavzer ve Silah Fabrikası'nda önce el altı olarak çalışmış ve daha sonra ustalığa terfi ederek, silah tamiratı konusunda mahir olduğuna dair kendisine belge verilmiştir. Yusuf Usta, fabrikada silah ve mühimmat imali, bakımı ve tamiri ile ilgili ciddi bir bilgi birikimi edinmiştir.
Yusuf Usta, 1918 yılının sonlarına doğru uzun bir yolculuktan sonra memleketi Antep'e döner. Memleketine kavuşmasının sevinci İngilizlerin işgalini öğrenmesiyle son bulur. Antep işgal baskısı altındadır. İngilizlerin yerlerini Fransızlara bırakmasının akabinde direniş başlamıştır. Yusuf Usta direnişin en mühim simalarındandır. Silah tamiri konusundaki teknik bilgisi sayesinde savunmaya önemli katkılar sağlamıştır. Cephane yetersizliği sebebiyle ciddi sıkıntılar yaşanan bir zamanda açılan İmalat-ı Harbiye'nin bel kemiği olmuştur. İngiliz tüfeklerini Türk mermileri ile kullanılabilir hale getirmiş ve direnişin kuvvetlenmesini sağlamıştır. Yusuf Usta'nın “Tüfekçi” lakabı ile anılmasının sebebi ise “İngiliz Lewis hafif makineli tüfeğini Türk mermisine göre tadil etmiş ve muvaffak” olmuş olmasından kaynaklanmıştır. Bu hafif makineli tüfek “Yıldırım Yusuf” olarak adlandırılmıştır. Antep Savunması'nda hem cephede hem de cephe gerisinde bilfiil görev yapan Tüfekçi Yusuf Usta, İstiklal Madalyası ile taltif edilmiştir. 21 Ocak 1971'de vefat etmiştir.
Çanakkale Cephesi ve Gaziantep Harbi'nde Alınteri Dökmüş Bir Zanaatkar alt başlığı ile yayınlanan Tüfekçi Yusuf Usta kitabında Tüfekçi Yusuf Usta'nın Ataları, Çocukluğu ve Gençliği, Çanakkale Cephesi'nde Geçen Günleri, Gaziantep Savunması ve Tüfekçi Yusuf Usta, Tüfekçi Yusuf Ustaya Ait Birkaç Evrak ve Değerlendirilmesi ile Antep Harbi'nden Sonraki Hususi Hayatı başlıkları yer almaktadır. Günümüze kadar Antep Savunması üzerine yapılan çalışmalarda şahsiyetlerin hayatları ve özellikle de cephe gerisi faaliyetleri geri planda kalmış gözükmektedir. Konusunda yazılmış ilk kitap olma özelliğini taşıyan bu çalışma ile bahsedilen eksikliğe dikkat çekilmiştir. Hem Çanakkale Savaşı hem de Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir cephesi olan Antep Savunması'nda cephe gerisinde silah bakım ve tamiri konusunda görev yapmış olan Tüfekçi Yusuf Usta hakkındaki bu çalışmayla, eksikliklerin tamamlanmasına katkı sağlamak amaçlanmıştır.
Bu çalışma Gaziantep'in mücadele yıllarındaki vaziyetini gözler önüne seren ve evlatlarının çok zorlu şartlardaki azmi ile kararlılığını ortaya koymaktadır.
Beş bölümden ve 254 sayfadan oluşan kitapta Tüfekçi Yusuf Usta'nın en eski atalarından vefatına kadar olan süreçte hayatına dair bilgiler ve belgeler ile faaliyetlerine yer verilmiştir.
Gaziantep, tarih boyunca mücadelenin ve azmin vücut bulduğu bir şehir olmuştur. Zorluklarla karşılaştığında şikayet etmek yerine bir çözüm yolunu aramıştır. Düşman Antep'i kuşattığında da mücadelesinden vazgeçmemiş ve kendi cephanesini elindeki imkanlar ile becerikli ustaları sayesinde üretmesini bilmiştir. Bir kültür ve ticaret merkez olma vasfını her daim muhafaza eden Gaziantep, bugün de ülkemize her alanda katma değer üreten şehirlerin başında gelmektedir.
Tarihten günümüze Gaziantep bağrından birçok önemli sima çıkarmıştır. Bu önemli simalar aynı zamanda yurt çapında bilinen etkili kişiler olmuşlardır. Bir taraftan bağımsızlık mücadelesinde ön saflarda yerini alan bu mümtaz şahsiyetler, diğer taraftan da Gaziantep'in ve Türkiye'nin kalkınması için çalışmışlardır. İşte önemli simalardan birisi de Gaziantep sevdalısı olan Tüfekçi Yusuf Usta'dır.
Tüfekçi Yusuf Usta, 1893 yılında Antep'in Alaybey Mahallesi Sadıkoğlu Sokağı'nda dünyaya gelmiştir. Babası Abdullah Ağa, annesi çevresinde Nur Fatma Hoca olarak bilinen Nur Fatma Hanım'dır. Yusuf Usta, gençlik yıllarında babası Abdullah Ağa'nın yanında çulha dokumacılığı yapmıştır. Bir süre daha mesleğe devam etmiş fakat asıl yeteneği olan ve ismini duyuracak olan tüfekçiliğe geçerek bu alanda ustalaşmıştır. Çanakkale cephesi için yapılan seferberlik çağrısında silah altına alınarak 6 Haziran 1915'te askerlik görevine başlamıştır. Üç yıl cephede görev yapmıştır. Tüfekçiliğe olan yatkınlığından dolayı Bigalı Esliha Tamirhanesi ve daha sonra Zeytinburnu Mavzer ve Silah Fabrikası'nda çalışmıştır. Zeytinburnu Mavzer ve Silah Fabrikası'nda önce el altı olarak çalışmış ve daha sonra ustalığa terfi ederek, silah tamiratı konusunda mahir olduğuna dair kendisine belge verilmiştir. Yusuf Usta, fabrikada silah ve mühimmat imali, bakımı ve tamiri ile ilgili ciddi bir bilgi birikimi edinmiştir.
Yusuf Usta, 1918 yılının sonlarına doğru uzun bir yolculuktan sonra memleketi Antep'e döner. Memleketine kavuşmasının sevinci İngilizlerin işgalini öğrenmesiyle son bulur. Antep işgal baskısı altındadır. İngilizlerin yerlerini Fransızlara bırakmasının akabinde direniş başlamıştır. Yusuf Usta direnişin en mühim simalarındandır. Silah tamiri konusundaki teknik bilgisi sayesinde savunmaya önemli katkılar sağlamıştır. Cephane yetersizliği sebebiyle ciddi sıkıntılar yaşanan bir zamanda açılan İmalat-ı Harbiye'nin bel kemiği olmuştur. İngiliz tüfeklerini Türk mermileri ile kullanılabilir hale getirmiş ve direnişin kuvvetlenmesini sağlamıştır. Yusuf Usta'nın “Tüfekçi” lakabı ile anılmasının sebebi ise “İngiliz Lewis hafif makineli tüfeğini Türk mermisine göre tadil etmiş ve muvaffak” olmuş olmasından kaynaklanmıştır. Bu hafif makineli tüfek “Yıldırım Yusuf” olarak adlandırılmıştır. Antep Savunması'nda hem cephede hem de cephe gerisinde bilfiil görev yapan Tüfekçi Yusuf Usta, İstiklal Madalyası ile taltif edilmiştir. 21 Ocak 1971'de vefat etmiştir.
Çanakkale Cephesi ve Gaziantep Harbi'nde Alınteri Dökmüş Bir Zanaatkar alt başlığı ile yayınlanan Tüfekçi Yusuf Usta kitabında Tüfekçi Yusuf Usta'nın Ataları, Çocukluğu ve Gençliği, Çanakkale Cephesi'nde Geçen Günleri, Gaziantep Savunması ve Tüfekçi Yusuf Usta, Tüfekçi Yusuf Ustaya Ait Birkaç Evrak ve Değerlendirilmesi ile Antep Harbi'nden Sonraki Hususi Hayatı başlıkları yer almaktadır. Günümüze kadar Antep Savunması üzerine yapılan çalışmalarda şahsiyetlerin hayatları ve özellikle de cephe gerisi faaliyetleri geri planda kalmış gözükmektedir. Konusunda yazılmış ilk kitap olma özelliğini taşıyan bu çalışma ile bahsedilen eksikliğe dikkat çekilmiştir. Hem Çanakkale Savaşı hem de Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir cephesi olan Antep Savunması'nda cephe gerisinde silah bakım ve tamiri konusunda görev yapmış olan Tüfekçi Yusuf Usta hakkındaki bu çalışmayla, eksikliklerin tamamlanmasına katkı sağlamak amaçlanmıştır.
Bu çalışma Gaziantep'in mücadele yıllarındaki vaziyetini gözler önüne seren ve evlatlarının çok zorlu şartlardaki azmi ile kararlılığını ortaya koymaktadır.
Beş bölümden ve 254 sayfadan oluşan kitapta Tüfekçi Yusuf Usta'nın en eski atalarından vefatına kadar olan süreçte hayatına dair bilgiler ve belgeler ile faaliyetlerine yer verilmiştir.