Kendine has özellikleriyle farklı bir konuma sahip olan Türk destancılık geleneği üzerinde durduğumuz bu çalışmanın sonuna yaklaştığımızda coğrafi konum bakımından bize yakın olan Türk devlet ve topluluklarına nazaran bize daha uzak coğrafi bölgelerde yaşayan soydaşlarımızın destancılık geleneği üzerinde yoğunlaştığımızı fark ettik.
Türkiye'de haklarında çok fazla çalışma olmasından dolayı Anadolu, Azerbaycan ve İran Türkleri ile haklarında yeteri kadar bilgi elde edemediğimiz “Başkurt”, “Gagavuz”, “Çuvaş”, “Karaçay Malkar” ve “Tatar “Türkleri üzerinde pek fazla durulmamıştır. Çalışmanın kısıtlılığı, iki zıt gerekçeye dayanmaktadır. Anadolu, Azerbaycan ve İran Türkleri özelinde mevcut literatür tatminkâr olduğu için, bunların tekrarını yapmak istemedik. Dolayısıyla, üzerinde yeni bir yaklaşım geliştirmediğimiz yahut yeni bir fikir serdetmediğimiz, konunun ilgililerince malum bilgileri derleyip yeniden aktarmaktan kaçınılmıştır.
Diğer taraftan, “Başkurt,” “Gagavuz”, Karaçay Malkar” ve “Tatar” Türkleri özelinde ise yeni yaklaşım ve fikirler öne sürmeye imkân verecek ölçüde tatminkâr bilgiler elde edilemediğinden, söz konusu Türk topluluklarının destancılık geleneklerini genel hatlarıyla değerlendirmeyi tercih etti
Kendine has özellikleriyle farklı bir konuma sahip olan Türk destancılık geleneği üzerinde durduğumuz bu çalışmanın sonuna yaklaştığımızda coğrafi konum bakımından bize yakın olan Türk devlet ve topluluklarına nazaran bize daha uzak coğrafi bölgelerde yaşayan soydaşlarımızın destancılık geleneği üzerinde yoğunlaştığımızı fark ettik.
Türkiye'de haklarında çok fazla çalışma olmasından dolayı Anadolu, Azerbaycan ve İran Türkleri ile haklarında yeteri kadar bilgi elde edemediğimiz “Başkurt”, “Gagavuz”, “Çuvaş”, “Karaçay Malkar” ve “Tatar “Türkleri üzerinde pek fazla durulmamıştır. Çalışmanın kısıtlılığı, iki zıt gerekçeye dayanmaktadır. Anadolu, Azerbaycan ve İran Türkleri özelinde mevcut literatür tatminkâr olduğu için, bunların tekrarını yapmak istemedik. Dolayısıyla, üzerinde yeni bir yaklaşım geliştirmediğimiz yahut yeni bir fikir serdetmediğimiz, konunun ilgililerince malum bilgileri derleyip yeniden aktarmaktan kaçınılmıştır.
Diğer taraftan, “Başkurt,” “Gagavuz”, Karaçay Malkar” ve “Tatar” Türkleri özelinde ise yeni yaklaşım ve fikirler öne sürmeye imkân verecek ölçüde tatminkâr bilgiler elde edilemediğinden, söz konusu Türk topluluklarının destancılık geleneklerini genel hatlarıyla değerlendirmeyi tercih etti