“Gökyüzüne ala sayvan kurulsun
Binbir yere ipek halı serilsin
Boy boylasın, soylasın Dedem Korkut
Ulu Toyda kamu âlem derilsin”
Türklerin evren ve ruh tasarımlarının yansıması olan “Toy”ları, ortak deneyimle inşa ettikleri, tarihsel süreklikle aktardıkları, grupla hareket etme-canlandırma-eğlenme-kaçınma-tapınma-yarışma-büyü gibi alanların birlikteliğiyle belirginleştirdikleri ve bir araya gelmelerle yaşattıkları en önemli kültürel örüntüleridir. Toyların ortaya çıkışında Türklerin Tanrı ve ruhlarla ilişkileri, doğa algıları, tarım ve hayvancılık faaliyetleri, eğlenceleri, güzel sanatları, sözel ve görsel icraları, takvim bilgileri, belirli olay ve tarihleri anma kararlılıkları, bereket anlayışları, beşeri ilişkileri ve sporları etkilidir.Atayurtlardan göçlerin başladığı dönemlerde, Oğuz Türklerinin yerleşerek bir uç şehri hüviyetiyle yurt edindikleri Denizli, Anadolu'nun sosyal ve siyasi birliğinin sağlanmasında önemli roller üstlenmiştir. Denizli halkı, yeni topraklarda eski töreyi yaygınlaştırmak, yeni toprakları manevi olarak içselleştirmek ve kimlikli kılmak için Atayurtlarda sahip olduğu “Toyları” kültürel belleğin sürekliliğiyle taşıyarak yeni topraklarda düzenlemeye devam etmiştir.
Bu kitapta, kadim kültürden bu yana icra tekrarlarıyla geçmişe yaşam şansı tanırken, aynı anda geleceği şekillendirip dünü ve bugünü birleştiren Denizli'ye ait Toylar; Bereket Toyları, Zamana ve Mevsime Bağlı Toylar, Festival ve Şenlikler, Dinî Toylar, Ömrün Toyları başlıkları altında bir araya getirilerek Türk kültür evrenindeki anlam boyutlarıyla incelenmişlerdir. Birer kültürel miras olan ve kültürün aktarımını üstlenen Toylar, Denizli'nin Türk kültür evrenindeki yerini belirginleştirirler ve Denizli halkının kendi yerel kimliğini inşa edip korumasını sağlayarak dünyaya bütüncül bakmalarına destek olurlar.
“Gökyüzüne ala sayvan kurulsun
Binbir yere ipek halı serilsin
Boy boylasın, soylasın Dedem Korkut
Ulu Toyda kamu âlem derilsin”
Türklerin evren ve ruh tasarımlarının yansıması olan “Toy”ları, ortak deneyimle inşa ettikleri, tarihsel süreklikle aktardıkları, grupla hareket etme-canlandırma-eğlenme-kaçınma-tapınma-yarışma-büyü gibi alanların birlikteliğiyle belirginleştirdikleri ve bir araya gelmelerle yaşattıkları en önemli kültürel örüntüleridir. Toyların ortaya çıkışında Türklerin Tanrı ve ruhlarla ilişkileri, doğa algıları, tarım ve hayvancılık faaliyetleri, eğlenceleri, güzel sanatları, sözel ve görsel icraları, takvim bilgileri, belirli olay ve tarihleri anma kararlılıkları, bereket anlayışları, beşeri ilişkileri ve sporları etkilidir.Atayurtlardan göçlerin başladığı dönemlerde, Oğuz Türklerinin yerleşerek bir uç şehri hüviyetiyle yurt edindikleri Denizli, Anadolu'nun sosyal ve siyasi birliğinin sağlanmasında önemli roller üstlenmiştir. Denizli halkı, yeni topraklarda eski töreyi yaygınlaştırmak, yeni toprakları manevi olarak içselleştirmek ve kimlikli kılmak için Atayurtlarda sahip olduğu “Toyları” kültürel belleğin sürekliliğiyle taşıyarak yeni topraklarda düzenlemeye devam etmiştir.
Bu kitapta, kadim kültürden bu yana icra tekrarlarıyla geçmişe yaşam şansı tanırken, aynı anda geleceği şekillendirip dünü ve bugünü birleştiren Denizli'ye ait Toylar; Bereket Toyları, Zamana ve Mevsime Bağlı Toylar, Festival ve Şenlikler, Dinî Toylar, Ömrün Toyları başlıkları altında bir araya getirilerek Türk kültür evrenindeki anlam boyutlarıyla incelenmişlerdir. Birer kültürel miras olan ve kültürün aktarımını üstlenen Toylar, Denizli'nin Türk kültür evrenindeki yerini belirginleştirirler ve Denizli halkının kendi yerel kimliğini inşa edip korumasını sağlayarak dünyaya bütüncül bakmalarına destek olurlar.