Günümüzde Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Çin, Moldovya ve Ukrayna'da bağımsız, federal veya özerk birer devlet kurmuş olan Türkler arasında kullanılan müşterek kelimelerden biri de korkudur. Korku, yaşamın çok gerçek bir parçasıdır. Korkulan unsurlar ve korkunun kaynağını bertaraf etmek için ne yapılması gerektiği konusu Türk halk kültürünün en zengin alanlarından birini teşkil eder. Dr. İrfan Polat,Türk Masal ve Efsanelerinde Olağanüstü Güçler ve Varlıklar: Türkiye Sahasının Demonoloji ve Diabolojisi kitabındaTürk masal ve efsanelerinde olağanüstü güçler ve varlıklar şeklinde cisimleşen korkuların mahiyetini inceliyor. Bunun da ötesinde korkuların işlevini tahlil ve tasnif ediyor. Bir halkbilimci olarak İrfan Polat, bu çalışmasında Türkiye sahasında derlenmiş masal ve efsaneleri inceleyerek bu anlatılardaki korku ögelerini ayrıntılı bir şekilde analize tabi tutuyor ve bunlardan arkaik yapıya sahip olanları teorik çerçevede açıklıyor. Böylelikle binlerce yıllık Türk anlatı geleneği içinde masal ve efsane temelli çok yönlü bir korku haritası ve belleği vücuda getiriliyor.
Günümüzde Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Çin, Moldovya ve Ukrayna'da bağımsız, federal veya özerk birer devlet kurmuş olan Türkler arasında kullanılan müşterek kelimelerden biri de korkudur. Korku, yaşamın çok gerçek bir parçasıdır. Korkulan unsurlar ve korkunun kaynağını bertaraf etmek için ne yapılması gerektiği konusu Türk halk kültürünün en zengin alanlarından birini teşkil eder. Dr. İrfan Polat,Türk Masal ve Efsanelerinde Olağanüstü Güçler ve Varlıklar: Türkiye Sahasının Demonoloji ve Diabolojisi kitabındaTürk masal ve efsanelerinde olağanüstü güçler ve varlıklar şeklinde cisimleşen korkuların mahiyetini inceliyor. Bunun da ötesinde korkuların işlevini tahlil ve tasnif ediyor. Bir halkbilimci olarak İrfan Polat, bu çalışmasında Türkiye sahasında derlenmiş masal ve efsaneleri inceleyerek bu anlatılardaki korku ögelerini ayrıntılı bir şekilde analize tabi tutuyor ve bunlardan arkaik yapıya sahip olanları teorik çerçevede açıklıyor. Böylelikle binlerce yıllık Türk anlatı geleneği içinde masal ve efsane temelli çok yönlü bir korku haritası ve belleği vücuda getiriliyor.