Türk Mitolojisi Yeni Araştırmalar Işığında

Stok Kodu:
9786056364907
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
660
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2014-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
25,00
20,00
9786056364907
381056
Türk Mitolojisi
Türk Mitolojisi Yeni Araştırmalar Işığında
20.00

Heredot: "Bütün bilimlerin anası Tarih, onunda asıl kaynağı Mitolojidir" der.
Yunanlılar masala, "Mit" derlerdi "Mitoloji" sözü de buradan çıkmıştır.
Fakat Mitoloji, bir kavme ait tek bir efsane veya masal değil; bütün efsane ve inanışları ele alarak neticelere varmak isteyen bir bilimdir.
Mitler, her milletin temel felsefesinin, millî psikolojisinin, kendine has özellikleri olan ilk kaynak niteliğindedir. Geniş manada Mitoloji, dünyayı algılama sistemi olup bu algılamayı modelleştiren, dünya görüşüdür.
Esasında Mitoloji, toplumların ortak kültürel mirasının ürünüdür. Buradan hareketle, Millî kültürün bugünkü haliyle en eski zamanlar arasındaki ilişkiyi kurar. Mitler o toplumun dünyaya ve olaylara bakış açışını, bir anlamda karakterini yansıtır.
Diyebiliriz ki Mitoloji, bir milletin zihinsel yapı şablonudur. Dünyayı algılama, şekillendirme, sembolleştirme, kısaca ifade etmek gerekirse hayatın ve olayların genelleştirilmiş modelidir. Şu hâlde Mitoloji, dünya hakkındaki gerçekliğin ta kendisidir ve diyalektik mantığın sonucu olarak meydana çıkar.
Batı toplumları, on yedinci yüzyıldan bu yana ödünç aldıkları Yunan, Mısır Mitolojileri ile şuursal bağ kurmuşlardır. Böylece bütün sosyal katmanlarını tanzim ederek, başta hukuk ve tıp olmak üzere tüm sosyal bilimleri Mitolojik verilere "terim ve terminolojiye" göre temellendirmişlerdir.
Nietzsche bu konuyu çok net ifade eder:
"Tarih ve mitoloji ile irtibatı kesilmiş toplumlar günlük yaşarlar, artık onlar 'sosyal varlık' niteliklerini kaybetmişlerdir."
Bizler, toplum olarak bu konuda muazzam bir mirasa sahip olmamıza rağmen; böylesine önemli sosyal ve zihinsel hazineden yararlanamıyoruz. Çünkü Türk Mitolojisini hiç tanımıyoruz. Bu sebepten geçmişle şuursal bağlantımız maalesef kopuktur. Yine bu sebepten olsa gerek günümüzde millet olarak sosyal ve siyasal problemlerle baş edemez durumdayız.
Türk Mitolojisi konusunda bilimsel çalışmalar çok geç başlamıştır. Şu anda ancak kütüphanelerde bulunabilen az sayıda ki eserler de, kırk elli yıl evveline ait çalışmalarıdır.
Bu elinizdeki Türk Mitolojisi kitabı, bilimsel çizgi korunarak anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır. Özellikle konunun ana verileri Destanların sunumunda sade bir plan uygulanmıştır. Böylece sosyal konularla uğraşanların tamamı yani toplumdaki her kesimden insanın özellikle orta öğrenim ve üniversite öğrencilerinin yararlanmaları kolaylaştırılmıştır.
Daha da önemlisi; Türk toplumunun her ferdinin, toplumsal şuur denen o muazzam birikimden haberdar olma imkân sağlanmıştır.
RESSE Yayınları'nın ilk eseri olan Türk Mitolojisi /Yeni Araştırmaların Işığında, 660 sayfa olup 50'nin üzerinde resim ve görsel malzeme kullanılmıştır.

Heredot: "Bütün bilimlerin anası Tarih, onunda asıl kaynağı Mitolojidir" der.
Yunanlılar masala, "Mit" derlerdi "Mitoloji" sözü de buradan çıkmıştır.
Fakat Mitoloji, bir kavme ait tek bir efsane veya masal değil; bütün efsane ve inanışları ele alarak neticelere varmak isteyen bir bilimdir.
Mitler, her milletin temel felsefesinin, millî psikolojisinin, kendine has özellikleri olan ilk kaynak niteliğindedir. Geniş manada Mitoloji, dünyayı algılama sistemi olup bu algılamayı modelleştiren, dünya görüşüdür.
Esasında Mitoloji, toplumların ortak kültürel mirasının ürünüdür. Buradan hareketle, Millî kültürün bugünkü haliyle en eski zamanlar arasındaki ilişkiyi kurar. Mitler o toplumun dünyaya ve olaylara bakış açışını, bir anlamda karakterini yansıtır.
Diyebiliriz ki Mitoloji, bir milletin zihinsel yapı şablonudur. Dünyayı algılama, şekillendirme, sembolleştirme, kısaca ifade etmek gerekirse hayatın ve olayların genelleştirilmiş modelidir. Şu hâlde Mitoloji, dünya hakkındaki gerçekliğin ta kendisidir ve diyalektik mantığın sonucu olarak meydana çıkar.
Batı toplumları, on yedinci yüzyıldan bu yana ödünç aldıkları Yunan, Mısır Mitolojileri ile şuursal bağ kurmuşlardır. Böylece bütün sosyal katmanlarını tanzim ederek, başta hukuk ve tıp olmak üzere tüm sosyal bilimleri Mitolojik verilere "terim ve terminolojiye" göre temellendirmişlerdir.
Nietzsche bu konuyu çok net ifade eder:
"Tarih ve mitoloji ile irtibatı kesilmiş toplumlar günlük yaşarlar, artık onlar 'sosyal varlık' niteliklerini kaybetmişlerdir."
Bizler, toplum olarak bu konuda muazzam bir mirasa sahip olmamıza rağmen; böylesine önemli sosyal ve zihinsel hazineden yararlanamıyoruz. Çünkü Türk Mitolojisini hiç tanımıyoruz. Bu sebepten geçmişle şuursal bağlantımız maalesef kopuktur. Yine bu sebepten olsa gerek günümüzde millet olarak sosyal ve siyasal problemlerle baş edemez durumdayız.
Türk Mitolojisi konusunda bilimsel çalışmalar çok geç başlamıştır. Şu anda ancak kütüphanelerde bulunabilen az sayıda ki eserler de, kırk elli yıl evveline ait çalışmalarıdır.
Bu elinizdeki Türk Mitolojisi kitabı, bilimsel çizgi korunarak anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır. Özellikle konunun ana verileri Destanların sunumunda sade bir plan uygulanmıştır. Böylece sosyal konularla uğraşanların tamamı yani toplumdaki her kesimden insanın özellikle orta öğrenim ve üniversite öğrencilerinin yararlanmaları kolaylaştırılmıştır.
Daha da önemlisi; Türk toplumunun her ferdinin, toplumsal şuur denen o muazzam birikimden haberdar olma imkân sağlanmıştır.
RESSE Yayınları'nın ilk eseri olan Türk Mitolojisi /Yeni Araştırmaların Işığında, 660 sayfa olup 50'nin üzerinde resim ve görsel malzeme kullanılmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat