Özgürlük ve güvenlik hakkının sınırlandırılabilmesi insan hakları hukuku belgelerinde bazı ölçütlere bağlanmıştır. Bahsi geçen sınırlandırma ölçütlerinin daha da sıkı olarak ele alındığı belgelerden biri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'dir. AİHS'de, kişi özgürlüğünün tek tek hangi hallerde sınırlandırılabileceği detaylı şekilde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenlemenin neticesinde ise, meşru görülen bu sınırlandırma ölçütlerinin haricinde kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır.
AİHS'in 5. maddesinde yer alan özgürlük ve güvenlik hakkının korunması için, AİHM de söz konusu hakka ilişkin olarak verdiği kararlarla sınırlandırmanın hukukiliğine ilişkin bazı standartlar belirlenmiştir. Türkiye'nin AİHS'e taraf olmasının bir sonucu olarak, ulusal hukukta özgürlük ve güvenlik hakkına ilişkin düzenlemelerin yani koruma tedbirlerinin Sözleşme'nin ilgili maddesine ve AİHM'in içtihatlarında belirlemiş olduğu standartlara uygun olması gerekmektedir. AİHS ile uyumlu koruma tedbirlerine ulaşabilmek için ise, kanun koyucunun bazı değişikliklere gittiği ve Sözleşme'ye aykırılık teşkil edebilecek hükümleri yeri geldiğince yeniden düzenlediği görülmektedir. Ancak sadece bu değişikliklerin yapılmasının, tek başına yeterli olmayacağı açık olup; ayrıca mevzuattaki hükümlerin uygulamaya yansıtılması da, AİHS standartlarına uyum sağlama bakımından önemlidir. Türk pozitif hukukundaki düzenlemelerin AİHS ile olan uyumunun ortaya konması amacı da bizi böyle bir çalışma yapmaya yöneltmiştir.
Özgürlük ve güvenlik hakkının sınırlandırılabilmesi insan hakları hukuku belgelerinde bazı ölçütlere bağlanmıştır. Bahsi geçen sınırlandırma ölçütlerinin daha da sıkı olarak ele alındığı belgelerden biri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'dir. AİHS'de, kişi özgürlüğünün tek tek hangi hallerde sınırlandırılabileceği detaylı şekilde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenlemenin neticesinde ise, meşru görülen bu sınırlandırma ölçütlerinin haricinde kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır.
AİHS'in 5. maddesinde yer alan özgürlük ve güvenlik hakkının korunması için, AİHM de söz konusu hakka ilişkin olarak verdiği kararlarla sınırlandırmanın hukukiliğine ilişkin bazı standartlar belirlenmiştir. Türkiye'nin AİHS'e taraf olmasının bir sonucu olarak, ulusal hukukta özgürlük ve güvenlik hakkına ilişkin düzenlemelerin yani koruma tedbirlerinin Sözleşme'nin ilgili maddesine ve AİHM'in içtihatlarında belirlemiş olduğu standartlara uygun olması gerekmektedir. AİHS ile uyumlu koruma tedbirlerine ulaşabilmek için ise, kanun koyucunun bazı değişikliklere gittiği ve Sözleşme'ye aykırılık teşkil edebilecek hükümleri yeri geldiğince yeniden düzenlediği görülmektedir. Ancak sadece bu değişikliklerin yapılmasının, tek başına yeterli olmayacağı açık olup; ayrıca mevzuattaki hükümlerin uygulamaya yansıtılması da, AİHS standartlarına uyum sağlama bakımından önemlidir. Türk pozitif hukukundaki düzenlemelerin AİHS ile olan uyumunun ortaya konması amacı da bizi böyle bir çalışma yapmaya yöneltmiştir.